19 Mayıs haftasındayız. Türk tarihinin bir altın
sayfasının daha kanla, kurşunla ve onlardan da öte imanla yazıldığı bir kutlu
kalkışmanın haftasıdır 19 Mayıs. Bitti sanılan yorgun ve yoksul bir milletin
yıkılan bir imparatorluğun harabeleri üstüne bir yeni, bir büyük, bir güçlü ve
ebedi devlet kurmak için ilk adımı attığı haftadır.
Sadece kahramanlıklar yoktur o günlerde; gafletler,
dalalet ve hatta ihanetler vardır, hem de diz boyudur. Her mezhepten, her
meslekten, her meşrepten birçok gafil, cahil ve hain İstanbulun karanlığında
işgalcilerle kol kola hatta koyun koyunadır. İhanet o derece pervasızdır ki,
cihat dini İslam adına teslimiyet fetvaları verilmekte, bildirileri
yayınlanmaktadır. Adına ulema denen teslimiyetçiler; bu ihanet belgelerinin
altına utanmadan, çekinmeden imzalarını atabilmekte, mühürlerini
basabilmektedirler.
Bunlardan birisi ve belki de birincisi Şeyhülislam
Dürrizade Esseyit Abdullahtır. Mili Mücadelecileri öldürülmeleri caiz eşkıyalar
diye niteleyen ve onlarla savaşırken ölenleri şehit ilan eden İstanbul
Fetvasının altındaki ilk imza ve mühür onundur. Bu fetva İstanbul gazetelerinde
yayınlanır, işgal kuvvetleri tarafından halka dağıtılır, İngiliz uçaklarıyla
Anadolu'nun muhtelif kentlerine attırılır.
İhanet tepkisiz ve cevapsız kalmaz. Bu ülkede
gafiller, cahiller ve hainler her devirde var olmuşlardır ama gerçek ve
haysiyetli aydınlar da, yurtsever din adamları da var olmuşlardır ve her zaman
da ötekilerden çok olmuşlardır.
Onlar da bir fetva yayınlar, ötekilerin tam
tersidir. Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Efendi tarafından kaleme alınan ve yüz
kırk küsur müftü, müftü vekili, eski müftü, müderris tarafından imzalanan bu
Ankara Fetvası Anadolu harekatını meşru bir vatan savunması olarak niteler,
adeta kutsar ve herkesi yardım ve desteğe davet eder.
Milli Mücadelenin kazanılmasında bu haysiyetli ve
vatansever din adamlarının irşat ve gayretlerinin büyük rolü vardır. Askerler
bugünümüzün maddi mimarıysa onlar da manevi mimarlarıdır. Tarihte, kurmay
dehasıyla ulema duasının o kadar güzel buluştuğu bir başka cihat, bir başka
milli mücadele olmasa gerek.
Ankara Fetvasının altında Samsundan iki müftünün de
imzası vardır. Yarın, günümüzde uzak yakın aile fertlerinin ve bir iki
araştırmacının dışında hemen hiç kimsenin adlarını bilmediği bu yüz akı iki
insanı, bu iki gurur abidesini yazacağım.
/Osman KARA
15.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder