Havzaya doğru yol alıyoruz…
Tarih yolculuğuna çıkmış umut çocuklarının
bulunduğu otobüsümüz bir kartalın süzülüşü gibi Samsunun merkezini terk ederek
Havza hedefimize revan olmaya başlamıştır. Otobüs kaptanlarıyla birlikte toplam
44 can adeta aynı kaderi paylaşır gibiydi. Çocuklar heyecanlı ve canlıydı.
Uğurlama töreninde konuşmacılar, yolculuğun amacını
açıklamış olsalar bile bizler de bir şeyler söyleme gereğini duyduk: Hayırlı
yolculuklar diledik geleceğin büyüklerine ve de yöneticilerine… Seyahatimiz
boyunca neler yapmamız gerektiğini hatırlattık. Sonra da tarih yolculuğumuzun
amacını ve hedefini açıkladık.
M.Kemal Atatürk’ün Samsuna çıkışının bir kağıt üzerinde
görünen, bir de görünmeyen görevlerinden söz ettik: Onun kağıt üzerindeki
görevinin Samsun ve çevresindeki asayişi sağlamak fakat asıl görevinin ise
ulusal ayaklanmayı gerçekleştirip ülkeyi düşman süngülerinin işgalinden
kurtarmak olduğunu, kendisiyle birlikte 50ye yakın subay, askeri memur, er ve
erbaşın gemide bulunup karaya çıktığını ifade ettik, Bandırma Vapuru ve
karşılayanlarla ilgili bilgi verdik.
Evet, Atatürk ve arkadaşları Samsundadır. Samsun Valisi hasta olup evinden çıkamamıştır. Belediye
başkanı yok. Belediye başkanına vekâlet eden zat ise Çarşambada
arazisinin bulunduğu köydedir. Belediye meclisinden Hacı Molla adında bir zat
Samsunlular adına M. Kemal Paşa ve arkadaşlarına Hoş geldiniz demiştir.
Dokuzuncu Ordu Müfettişi sıfatıyla Samsuna gelen
M.Kemal Paşanın elindeki \Fermanın son cümleleri şöyle bitiyordu: …Millet ve
memleketin saldırıcı ellerden, yani düşmandan korunması için yekvücut olarak
hareket edilmesinin, selam-ı şehanemle birlikte askere, memurlara ve halka
tebliğini irade ettim. (İmza,vı.M.Vahidettin)
Yol arkadaşımız ve meslektaşımız Dereler İ.Ö. Md.
Yard. Numan Aydoğan Bey de Mustafa Kemalin arkadaşlarının adlarıyla birlikte
rütbe ve memleketlerini okudu, onlara minnet duygularını arzetti ve rahmet
diledi. Bunlar ilk adımı atanlardı. Bunlar Konya, Çatalca, Sivas, İzmir,
Sincan, Gerede, Sungurlu, Mudurnu, Geyve, Divrik, Tokat, Kadıköy, Üsküdar ve
Aydın gibi yerlerden gelmişlerdi. Onlara tekrar minnetlerimizi arzediyor ve
rahmet diliyoruz. Artık ara veriyor ve tarih yolcularını dinlendiriyoruz.
Saatler 18i gösterdiği sıralarda Tekin Bey telefonla devreye giriyor,
kalacağımız yerin yetkilisi ile görüşüyor ve kaptanı oraya doğru yönlendiriyor.
Tekin Bey son derece sakin ve telaşsız. Daha
sonraki günlerde de göreceğimiz gibi en zor zamanda bile soğukkanlılığını
kaybetmiyor. Yine beraber olduğumuz Numan Bey ile Yavuzselim İ.Ö. okulundan
meslektaşımız Nurhan Orhan Hanımefendi de her ortam ve şartlarda değişik
rolleri sentezleyebilen ve çocukların ilgi alanlarına girebilen bir eğitimci.
Doktorumuz Hasan Ulubay da fevkalade ayak uydurmuş durumda… Ve Havzada Makbule-
Yusuf Ölçer Yatılı Bölge İlköğretim Okulundayız. Geceyi burada geçireceğiz.
Yarın inşallah Amasya'ya doğru yola çıkacağız. Selam
ve sevgi ile…
/Mustafa GENÇ
29.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder