19 Mayıs, Atatürkü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Osmanlı için bir dönüm ve dönüşüm noktasıdır. 19 Mayıs, ölmüş kabul edilen bir annenin doğum
sancısıdır. Bu noktayı göremeyenler ile basit ideolojik
hesaplarla tarihi gerçekleri örtmeye çalışanlar aslında, tarihi yapanlara
olduğu kadar gelecek nesillere de büyük zulüm yapmaktadırlar.
Bizim kuşağın 19 Mayısları bayramdan çok övgü ve
sövgü günleri ile biraz da baldır- bacak gösterisi idi. Artık 19 Mayıslar övgü ve sövgü günleri olarak
değil, nasıl bir spor ve nasıl bir gençlik sorularının cevaplandırıldığı ve
tartışıldığı günler olmalıdır.
Atatürk’ün İstanbul’dan kaçarak Samsuna geldiği
yalanlarının artık çok gerilerde kaldığını hepimiz biliyoruz. Ayrıca Padişah Vahdettin’in
de Atatürk’ü ülkeyi kurtarma amacıyla Anadolu’ya gönderdiğinin de doğruluğunu…Atatürk Samsuna gönderilirken kağıt üzerindeki
görevi, Samsun ve çevresindeki asayişi düzeltmek, asıl görevi ise, görünmeyen
fakat, asıl görevi olan Anadolu’yu ayaklandırmak ve düşman işgaline son
vermekti.
Nitekim İstanbul’dan ayrılmadan önce Padişah
tarafından kabul edildiğinde kendisine, …Paşa paşa, memleketi kurtarabilirsiniz
denilmesi, Atatürk’ün ikinci ve esas görevini ifade eder. Ancak o günün
şartlarında bunun açıkça ilan edilmesi mümkün değildi.
Ayrıca Hüsrev Gerede ile görüşmesinde de,
seyahatinin resmi şeklinin, Samsun ve havalisi ile Şark vilayetlerindeki
asayişsizliği düzeltmek üzere muvakkaten Sultan Vahideddin ve Sadrazam Damat
Ferid tarafından gönderildiğini, fakat asıl maksadının düşman süngüleri
altındaki bir yerde milli birlik ve kurtuluş teşkilatı yapılacağından bu kutsal
gaye ile milletin sinesinde çalışmak üzere Anadolu'ya geçeceğini bizzat ifade
etmesi de bu gerçeği ortaya koymaktadır.
19 Mayıs bizimdir. O günün şartlarında alınabilecek
en kutsal bir adım, alınabilecek en iyi bir karardı. 19 Mayıs, ölmüş zannedilmiş bir annenin canlı
doğumudur. Bu çocuk, bugünkü Türkiyedir. Bugünü doğru anlayalım, doğru anlatalım.Selam ve
sevgi ile…
18.05.2012
18.05.2012
/Mustafa GENÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder