Türkiye’de geçmişte olduğu gibi günümüzde de Atatürk’ten
geçinmeye çalışanlar vardır. Bazı kişi ve kuruluşlar, adeta varlıklarını Atatürk
dostluğu ya da düşmanlığı üzerine bina etmişlerdir. Söz konusu kişi ve
kuruluşlar ona olan düşmanlıkları ya da dostluklarıyla temayüz etmişlerdir. Uçta bulunan bu kişilerin bir kısmı Atatürk’ü bir
ilah gibi kabul ederken, diğer bir kısmı da onu bir put gibi kabul ederek
toptan reddetmişlerdir. Her ikisi de yanlış…
Atatürk bir insan… Toplumda statüsü ise bir general, bir siyasetçi ve cumhurbaşkanı…
Yani devlet adamı ve lider… Her insan gibi doğruları olduğu gibi yanlışları da
olabilir. Hatta bazılarınca bazı doğruları kabul edilip bazılarınca da
reddedilebilir. Uçlarda dolaşıp insanları kamplara bölmenin ve
bunların başına da Atatürk’ü koymanın bir anlamı yoktur.
Atatürk’ü kazancımıza vesile yapmanın bir yararı
olmaz. Böyle yapanlar Atatürk adına insanları birbirine düşman yapmak
isteyenlerdir. Kuran-ı Kerimin geçmiş ümmetlerle ilgili ifadesiyle
dile getirirsek, Onlar gelip geçmiş bir ümmetti. Onların kazancı onlara, sizin
kazancınız sizedir. Onların yaptıkları şeylerden sorumlu değilsiniz.
O bir komutan, siyasetçi ve devlet adamı olarak geldi ve gitti. Konuştukları ve yaptıkları ortada… Doğruları devam ettirilir. Yanlışlar varsa düzeltilir. Bu durumu abartmanın bir anlamı yoktur. Geçimimizi buna bağlamanın yararı yoktur. Onun ticaretini yapmak kimseye bir şey kazandırmaz. Selam ve sevgi ile…
03.05.2012
O bir komutan, siyasetçi ve devlet adamı olarak geldi ve gitti. Konuştukları ve yaptıkları ortada… Doğruları devam ettirilir. Yanlışlar varsa düzeltilir. Bu durumu abartmanın bir anlamı yoktur. Geçimimizi buna bağlamanın yararı yoktur. Onun ticaretini yapmak kimseye bir şey kazandırmaz. Selam ve sevgi ile…
03.05.2012
/Mustafa GENÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder