Etkin bir kentin, demokratik tavrını belirleyen unsurlardan
biri de meslek örgütleridir. İnsandan ve doğrudan yana tavır alan meslek
örgütleri, kentin gelişimine de yarar sağlarlar. Bu bağlamda kent hekim
örgütlenmesi özel bir önem taşır. “Sivil toplumcu” anlayış, son çeyrek yüzyılda
toplumsal muhalefet ve mücadele örgütleri açısından etkisi gittikçe artan ciddi
bir yanılsamadır.
Tüm dünyada solun ve sosyalizmin gerilemesi
güçsüzleşmesi egemenler tarafından “tarihin sona erdiği” propagandalarına
dönüştürülmeye çalışılmış ve bu konjonktürel ortamda kimi emek eksenli
hareketler kendi öz değerleri ve yöntemlerinden uzaklaşmış; “yeni farklı olanın
iyi olduğu” söylemi ile sivil toplumcu çizgiye savrulmuştur. Düzeni oluşturan sömürü
ilişkilerini ve çelişkileri görüp sorgulamayan, eşitsizlikleri göz ardı eden
“sivil toplumcu” anlayışı Samsun kent hekim örgütü benimsememelidir. Bu tarz
“sivil toplumcu” anlayışın savunduğu, mesleki bürokratik ayrıcalıkların
peşinden koşmamalı, mücadeleyi teknisist bir yaklaşıma indirgememelidir. Samsun
Tabip Odası, TTB ve hekim hareketini
muhalif, dinamik, eylemci bir hareket olarak görmelidir.
Samsun Tabip Odası etnik, dil, din, mezhep ayrımı
gözetilmeksizin bütün farklılıkları ve özgünlükleri koruyan ve geliştiren, karşılıklı
saygı ilkesini esas alan, gönüllü birlikteliği ve bir arada yaşamayı ilke
edinen bir hareket, bir nefes olmalıdır. . Anti-emperyalist, anti-kapitalist,
anti şovenist, sekülerizmden yana, her
türlü asimilasyona karşı duran, cinsiyet özgürlükçü, eşitlikçi, doğrudan katılımcı demokrasiyi
savunan, emekçi sınıfların mücadelesi içinde yer alan, toplumcu sağlık
anlayışına sahip hekim odası olmalıdır.
Samsun Tabip Odası, sağlığı toplumsal, ekonomik ve
siyasal bir bütün olarak kavramalı ve buradan hareketle sağlık alanını
politikleştirmelidir. İnsan ve doğa yararını gözeten toplumcu tıp anlayışıyla
demokratik sağlık muhalefetinin SAMSUN’DA öncüsü olmalıdır. Sağlık
politikaları, üretici güçlerin düzeyine, toplam-toplumsal sermayenin
büyüklüğüne, ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarlarına ve buna karşı
yürütülen sınıf mücadelesinin etkinliğine göre değişim gösterir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de genel olarak
hizmet sektörü, özel olarak da sağlık sektörü yeniden yapılanmaktadır.
Günümüzde kapitalizmin küresel krizi sermayenin daha karlı alanlara
yönelmesine, özellikle de sağlık hizmeti üretim alanını sermayeleştirmesine
neden olmaktadır. Sermayenin ihtiyaç ve çıkarlarına uygun olarak iktidarlar
uzun yıllardır reform adı altında sağlık hizmetlerini metalaştırma sürecini
hızlandırmıştır. Metalaştırılan sağlık
hizmetleri, üretim ilişkilerini sermayenin lehine yeniden düzenleyip sağlık
emek gücü sömürüsünü derinleştirmiştir.
Parçacı değil, bütüncül yaklaşımı benimseyen Samsun
Tabip Odası, neoliberal söylemin çağdaşlaşma olarak sunduğu piyasalaştırma,
güvencesizleştirme ve özelleştirmeyi amaçlayan politikalarını emeğe, emekçilere
ve insanlığa bir saldırı olarak görmelidir. Bu anlayışa karşı mücadeleyi
örgütler. Samsun Tabip Odası konjonktürel bir sermaye birikim politikası olan
kapitalist kamuculuğa karşı tavrını eşitlikçi kamuculuğu yana
belirlemelidir. Herkesin eşit, ücretsiz,
nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde sağlık hizmeti alabilmesi için mücadele
etmelidir..
/Cem ŞAHAN
13.05.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder