19 Mayıs 2016 Perşembe

19 Mayıs'ı Yeniden Düşünme Zarureti

19 Mayıs kentinde yaşıyoruz. Oysa 19 Mayıs, yalnız bizler için değil, tüm ülkemiz, tarihimiz ve dünyamız için önemli olduğunu düşünüyoruz. Milletimiz için bu kadar önemli olan bir tarihi yeniden düşünmenin gereğine inanıyoruz. 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a çıkan kadroyu vatansever de onları göndereni vatan haini ilan etmek asla doğru bir düşünüş değildir.

Birilerini yüceltme adına başkalarını lekelemek ya da küçültmek, yüceltilene hakarettir. Mustafa Kemal ve arkadaşları ne kaçarak, ne de kırık-dökük bir kayıkla Samsun’a gelmişlerdir. O günün en iyi gemilerinden biri kabul edilebilecek bir gemi ile ve tam bir kadro ile Samsun’a gelmişlerdir. Görevlendirme alanında herkese emretme yetkisi ile donanımlı Padişah Vahdettin imzalı, işgal kuvvetleri vizeli bir kararname ile Samsun’a gelmiştir.

Artık 19 Mayıslar övgü ve yergi günleri olarak hatırlanmamalıdır. Milletimizin en zor zamanlarında bile nasıl kendi içinden kurtarıcılarını çıkarış şekli konuşulmalıdır. “Battı, yıkıldı, tarihe gömüldü, hastaydı öldü” denildiği bir yerde nasıl dirildiği konuşulmalıdır. “Kendi içinden” diyoruz. Çünkü bu devleti geçmişinin devamı olarak kuranlar, yıkıldı denilen Osmanlı subayları tarafından kurulmuştu.

İşte bu, her yerde görülemeyen bir başarıdır, bir diriliştir. 19 Mayıslarda bunları konuşalım. Bizi daha ilerilere taşıyacak, geçmişin musibetlerini tekrarlamayacak çözümleri konuşalım. Kin ve nefret kültürünün egemen olduğu bir etkinlik asla bayram olarak nitelendirilemez. Bizler hep bunu yaptık: Okulda sövmek, bayramda lanetlemek adeta ayrılmaz yaşamımız olmuştur. 19 Mayıs, bayram ise bayram gibi kutlanmalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde ikisi bir arada olacak şekilde övgü ve sövgü bayramı olmaz. Biz yapmak zorunda mıyız? Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
19.05.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder