Eskiden mahalle arasında oynadığımız oyunlarda
ortada bir iddia vardı... İddiasız oyun kurmazdık, keyif vermezdi çünkü... Paramız
az ise Karadeniz fuar gazozuna, fazla ise sinema biletine... Bilet de loca,
balkon, lüks değil, en ucuzu olan perdeye en yakın dizilen koltuklardan
olurdu... Maçı kazanan soluğu ya bakkalda, ya da Selçuk Sinemasının gişesinde
alırdı... O kadar hırslı oynardık ki... Ayakkabılarımızı parçalayana,
pantolonumuzu yırtana kadar debelenirdik... Kaybetmeyi kolayına
kabullenmezdik...
Ne günlerdi be... Fakirdik ama mutluyduk... Zira
çocuktuk... Gelelim şimdiki zamana... Kayseri'deki buluşma, sezona veda eden
Samsunspor ile lige "elveda" diyen Erciyesspor'u karşı karşıya
getiren maçtı... İki sininde iyi, ya da kötü hiç bir niyeti, amacı, gayesi
yoktu... Olsaydı zaten TFF önemli maç sıfatına sokar diğer maçlarla aynı gün
oynatırdı... "Oynayın da gidin, nereye gidecekseniz ?" der
gibiydiler...
Başkalarını bilmem ama bu duruma şahsen çok
içerleyenlerden biriydim... Ne hayallerimiz vardı? Ne umutlarımız vardı? Hepsi
yerle yeksan oldu... Sebep olanları suçlasam ne olacak ki? Ne geçecek elime? Ben
yazıp, ben okuyacağım, sinirlenip, üzülmek tek armağanım olacak!
/Resul AKÇAY
14.05.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder