Samsun, belki de Türkiye’nin en anlaşılması zor
kentlerinden birisi haline geldi. Bir yanda, yolu bir şekilde Samsun’a düşen
yabancılarla eski halini bilen ve uzun yıllar sonra Samsun’a gelenlerin çok
beğendiği aydınlık yüzlü Samsun var. Diğer yanda ise, bu kentte yaşayanların bu
kentin dünden bugüne nasıl kan kaybettiğini yakından izledikleri ve bütün
olumsuz yönlerinden etkilendikleri için yakındıkları ve giderek kararan yüzü
ile bir diğer Samsun var.
Samsun’un
Aydınlık Yüzü;
Ziyaretçiler açısından bir kenti güzelleştiren ilk
şey, o kentin girişlerinin yaratacağı olumlu görüntüdür. İşte son 20 yılda
Samsun en başta bunu halletmiştir.
Samsun’un Bafra ve Çarşamba girişlerinden itibaren
Atatürk Bulvarı’nın iki tarafında ki Samsun’a yakışmayan çok sayıda yapı ve
işyerleri (Borsa, Kamyon Garajı, depolar, oto galerileri, Meyve ve Sebze Hali,
Otogar gibi) kaldırıldı.
Onların yerlerini, bu kentin çok ihtiyaç duyduğu
“Beş ve dört yıldızlı oteller”, “AVM’ ile “Raylı Sistem” Aldı. Büyük Otelin ve
eski Yaşar Doğu Spor Salonu’nun yerine yapımı süren “19 Mayıs 1919 Panorama
Müzesi”, Gazi Müzesi ve Bandırma Vapur’undan sonra Samsun’un 19 Mayıs kenti
olma misyonuna önemli bir katkı sağlayacaktır.
Refüjler gözü okşayan bir peyzaj düzenlemesi
çiçeklendirildi. Kavşaklara konulan cadde isimleri ve görülmesi gereken müze ve
tarihi yerleri gösteren tabelalar, Samsun’a gelen yabancılara büyük kolaylıklar
sağlamaktadır.
Açılan çok sayıda özel hastaneler ile Samsun her
türlü hastalığın tedavi edilebildiği bir sağlık merkezi haline geldi.
Spor Bakanlığı’nın tüm ülkede yürüttüğü spor
tesisleri yapma hamlesi ile Samsun çok sayıda spor tesisine sahip olmuştur.
Bu çerçeve de Fener Stadı’nın yerine yapılan modern
“Atletizm Stadı” ve eski Ondokuzmayıs Stadı yerine Tekkeköy’de yapılmakta olan
yeni “Ondokuzmayıs Stadı”, “Yaşar Doğu Kapalı Spor Salonu” ve Batı Park’ta
yapılan “Mustafa Dağıstanlı Kapalı Spor Salonu” ile Atakum’da yapılan “Samsun
Olimpik Yüzme Havuzu”, Samsun’u bir spor kenti haline getirmiştir.
Samsun’un güzelliğini artıran bir başka şey de,
orta refüjlere konulan “Heykellerdir”. Bu heykellerin arasına, Kurtuluş
Savaşı’nı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 da Samsun’a ilk adımını atan Mustafa
Kemal Paşa ile Samsun’a çıkan onsekiz silah arkadaşının heykelleri de katılabilirse,
Samsun’un Ondokuzmayıs kimliği çok daha anlam kazanır diye düşünüyorum.
Bu süreçte, Samsunluyu sahil ile buluşturan “Sahil
Yolu” Düzenlemesi”, Batı Park’ta çocuklar için oluşturulan, “Hayal Kahramanları
Parkı”, “Amazonlar Köyü”, “Amisos Tepesi Düzenlemesi” ile buraya çıkan
“Teleferik”, eleştiriler alsa da Atakum sahilinde yapılan düzenlemeler,
Samsun’un aydınlık yüzüne katkı yapan yüzeysel güzelliklerdir.
Atatürk Kültür Merkezi ve Atakum Kültür ve Sanat
Merkezi sanat ve kültür adına kazanımlardır. Samsun’a gezmek için gelenlerin
gördüğü yerler genellikle buralar olduğu için haklı olarak Samsun’a övgüler
yağdırılmaktadır.
Tabii ki, bunlar bir kentin vitrinidir ve vitrini
güzel olmayan bir kente neden ziyaretçi gelsin diye düşünülebilir? Bunların
hepsi doğrudur ve yüzeysel olsa da, Samsun’un görüntüsünü olumluya çeviren bu
değişim alkışı hak etmektedir.
***
Ne var ki, ziyaretçiler açısından beğeni alan
Samsun’da ki bu yüzeysel olumlu değişimler, yaşamını Samsun’da sürdürenlere
olumlu bir katkı sağlamamaktadır.
Çünkü Samsunlu mutlu değildir. Samsun’un diğer
yüzünde ki olumsuzluklar, Samsun’da yaşamını sürdürenler açısından moral
bozucudur ve gelecekleri açısından endişe yaratmaktadır.
Samsun’un
Karamsarlık Yaratan Yüzü;
Bir kent sürekli olarak geçmişini arıyorsa, o
kentte bir şeyler iyi gitmiyor demektir.
Samsunlunun en büyük sorunu işsizliktir. Samsun’da
ki işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerine çıkmıştır. Kapatılan Sigara
Fabrikası ve Tekel’in özelleştirilmesi ile kapatılan Yaprak Tütün İşleme
Merkezinin binlerce işçisi ile Samsun’dan kopartılarak başka kentlere taşınan
bazı bölge müdürlükleri çalışanları yanında tütün ve şeker pancarına getirilen
kısıtlamalar sonucu toprağından kopartılan çok sayı da köy genci de işsizler
ordusuna katılmıştır.
Samsun’un en köklü sanayi kuruluşlarının başında
gelen “Adeka İlaç Fabrikası” ile “Samsun Makine Sanayisi’nin” Tesislerini
genişletebilmeleri taleplerine yer tahsisi yapılamadığı için Samsun’dan
ayrılmaya karar vermişlerdir. Adeka ’ya son dakika da yer tahsisi yapılarak
Samsun’dan ayrılması önlenirken, Samsun Makine Sanayi’sine bu imkan
sağlanamadığı için yeni tesislerini Adana’da kurmuş ve şirket merkezini de
Samsun’dan götürmüştür.. Böylece 1000-1500 kişinin iş umudu da kaybolmuştur.
Üniversite eğitimlerini tamamlayan Samsunlu
gençlerimizin işsizlik nedeniyle Samsun’a dönememesi, Samsunlu ailelerin
kanayan bir başka yarasıdır.
Bundan yirmi yıl önce üniversite sınavların da
Türkiye şampiyonları çıkaran Samsun son yıllarda Türkiye sıralamasın da 34.
Sıralara kadar düşmüştür. Aynı düşüş ortam eğitim içinde geçerlidir. Kısacası
okullarda fiziki şartlar iyileştirilmiş olmasına rağmen, Samsun’da eğitim
seviyesi yerlerde sürünmektedir.
Geçmişte ilk altı kent içerisinde yer alan Samsun,
bugün ekonomik gelişim sıralamasında da, 34-35. Sıralarda gezinmektedir.
Protesto olan çeklerde rekorlar kırılmaktadır. Kent içerisinde açılmasına göz
yumulan AVM’ ler ve yabancı sermayeli dev market zincirleri, çok sayıda yerli
firmaların sonu olmuştur.
Samsun ithalatı sürekli olarak ihracatından çok
fazla olup, Samsun üretmeden tüketen bir kent haline gelmiştir.
Çarşamba ve Terme Ovalarına kurulmasına göz yumulan
çok sayıda ki termik santraller geleceğimiz olan ovayı mahvederken, Samsun’ da
Türkiye’nin en kirli kentlerinin ilk sıralarına yerleşerek, “Yaşanabilir
Kentler” Sıralamasının da üst sıralarında kendisine yer bulamaz hale
gelmiştir..
Samsun, Türkiye çocuk istismarını gösteren utanç
listesinin 27. Sırasında yerini almıştır. Yıllardır kent yöneticileri ile kentin
milletvekilleri arasında bir fikir birliği ve dayanışma bir türlü
sağlanamamaktadır. Bunun sonucu olarak Türkiye’nin en verimli iki ovasına sahip
olan Samsun’un en üst yöneticisi, “Samsun tarım kenti olarak kalkınamaz,
tarımdan vaz geçmelidir” Derken, siyasetçileri “Tarımdan yana tavır koyarak
tarım sanayisinin geliştirilmesini” Desteklemektedirler.
Samsun Halkı hiçbir sorunun da kendisine sahip
çıkacak bir siyasetçi bulamamaktadır. Söz vermekte birbiri ile yarışanlar, her
defasında Samsun Halkını yanıltmışlardır. Bir dönem, “Samsun’u Teşvik Yasası
kapsamına aldırdık” Diye müjde vermek için yarışan milletvekilleri ve kent
yöneticileri, tüm Karadeniz Bölgesin de sadece Samsun’u dışlayan açıklamayı,
Samsun Ticaret Odası Salonunda yapan dönemin Başbakanı’nı ayakta alkışlıyordu.
2006 yılında Samsun’a Tersane yapılıyor müjdesini
verenler, yerel seçimler sırasında 15.000 işçi alacağız diyerek oy topladılar.
10 yıl geçti, Tersane hala yapılacak.
Son iki Gençlik ve Spor Bakanı Samsun
milletvekilleri arasından atandı. Bu süreçte hiçbir kulübe uygulanmayan
yaptırımlar Samsunspor’a yapıldı. Samsunspor’a yapılan haksızlıklar, üst üste
verilen cezalar, final maçlarında Türk Spor Kamuoyunu dahi isyan ettiren
yaptırımlarla sürekli olarak Samsunspor’un Süper Lig’e çıkması engellendi.
Bunlar artık Samsunluları isyan ettirecek ve keşke Spor Bakanları Samsun’dan
çıkmasaydı dedirtecek hale getirdi.
Bu örnekleri daha da artırabiliriz. Sonuç olarak
Samsunluların artık inandığı tek şey, “Samsun’un sahipsiz bir kent” oluşudur.
***
Üzülerek söylemek gerekirse, Samsunlular artık
Samsun’un bu sıkıntıları atlatacağına olan inancını yitirmeye başlamıştır.
Yine üzülerek söylemek gerekirse, Samsun’un birinci
yüzünde ki güzellikler, Samsun’un 2.Yüzünde ki ayıplarını gidermeye yetmiyor.
Bunun sonucu olarak, Samsun’un seçkin aileleri
Samsun’dan ayrılırken, yerini çevre illerden ve kırsaldan gelenler dolduruyor.
Artık sosyal yapıda ki bu olumsuz değişim,
sokaklarda görünür hale geldi.
Sonuç olarak söylemek gerekirse, Samsun’u yönetenler
ve milletvekillerimiz artık toplumu yanıltan cafcaflı sözleri bir yana
bırakmalı, yaşanan gerçekleri görmeli ve bu halkın ve onların temsilcisi
STK’ların önerilerini dikkate alarak Samsun’u bu olumsuzluklardan
kurtarmalıdır.
Bugüne kadar yaşananlarda bu kenti yönetenler ve
siyasetçilerimiz ne kadar kusurluysa, onlardan çok daha fazla kusurlu olanlar,
onları sorgulamayan Samsun Halkıdır.
Unutulmamalıdır ki, hakkını aramayana bu ülkede hak
verilmez.
İyi haftalar.
/Sadi SUBAŞI
25.04.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder