Samsun Büyükşehir Belediyesi
tarafından Kamu binalarının toplanacağı bir alan oluşturuluyor sanırım. Bu
nedenle Büyükşehir Belediyesi’nin afişlerini görüyorum her yerde. Büyükşehir
Belediye Binası dahil kamu binaları aynı noktaya taşınacakmış. Taşınsın, bir
sakıncası yok. Taşınılacak yere ulaşımın nasıl olacağı da bu günden
düşünülüyordur umarım. İnsanlar oraya nasıl gidecekler nasıl ayrılacaklar? Girip
ayrılırken kaç lira dolmuş veya otobüs ücreti ödeyecekler? Bugün ödediklerinden
fazla mı olacak bu ödeyecekleri yoksa az mı olacak?
Ekonomisi günden güne gelişmekte
olan(!) Samsun’da yaşayanların bu yükü kaldırıp kaldıramayacakları düşünülüyor
mu? Ha, bir de şu konu var. Hani o kamu binalarının toplanacağı alanın
çevresinde yenilecek oturulacak mekanlar da olacak muhakkak. Çünkü gidenler
orada belli bir zaman geçireceklerdir. O alanların yapılacağı yerlerde yani
kamu alanının çevresinde toprak hareketliliği başladı mı veya sonuçlandı mı? Kimler
orada arazi sahibi oldu? Var mı böyle bir hareketlilik?
Samsun
İl Müftüsü Ne Demek İstedi?
Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk bana
garip gelen bazı çıkışlarıyla Türkiye’de ün salmış durumda.
Kendileri ilk saflarda yer almanın
yolunu böyle buldu sanırım. Bir zanlar insanların rahatsızlıklarını dikkate
almadan sandalyede namaz olmayacağını, camilerde taburelerin olmaması
gerektiğini söylemişti. Sonrasında geçenlerde horon oynayanlara dil uzatmış
kadın ve erkeklerin aynı safta oyun oynayamayacağından dem vurmuştu. Oysa
Hoca’nın bağlı bulunduğu Diyanet İşleri Başkanlığı bir zamanlar cenaze
namazlarında bile kadın ve erkeklerin birlikte saf tutabileceğini açıklamış ve
bunun uygulamaları yaşanmıştı Türkiye’de.
Şimdi de “Allah’a bağlı bir nesil istediklerini”
dile getirmiş. Getirmiş de Allah’a bağlılığın hangi yolla olacağını ya
söylememiş ya da eksik intikal etmiş. Hoca Efendi hakikaten nasıl olacak bu iş?
“Gençler sadece Allah’ın huzurunda eğilecekler” derken acaba ne demek istemiş
Müftü Efendi… Bu gençler bu günlere kulların önünde de eğiliyor demeye mi
getirmiş? Eğer öyleyse kimdir bu kullar? Müftü Efendi’nin diğer söylediklerini
burada yazmak bile hoşuma gitmiyor. Dikkat çekmek için söylendiğine inanıyorum
sadece…
Yağmur
Yağınca Dikkat
Çiftlik Caddesi’ndeki “Cadde AVM”
uygulaması bitti gibi. Son rötuşları kalmış. Cadde baştan soba granitlerle
döşenmiş. Yağ gibi kayıyorlar mübarek. Hele de yağmur yağdığında daha çok
kayıyorlar. Ya yarın kar yağdığında ne olacak? Büyükşehir Belediyesinin elemanları
o AVM’nin granitlerini ellerinde süpürge sürekli süpürmez ve buz tutmasına
engel olmazlarsa çok kalçalar o granitlerin üzeriyle buluşacak sanırım.
Yağmurda bile “Aman kaymasın” diye
geçilen yerde, kar yağdığında ve buz olduğunda nelerin olabileceğini düşünmek
bile istemiyorum. Ortopedistlere ve kırık çıkıkçılara gün doğar herhalde…
/İsmail
BAŞARAN
15 Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder