15 Ekim 2014 Çarşamba

Samsun Ve Kamu Binaları

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Kamu binalarının toplanacağı bir alan oluşturuluyor sanırım. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi’nin afişlerini görüyorum her yerde. Büyükşehir Belediye Binası dahil kamu binaları aynı noktaya taşınacakmış. Taşınsın, bir sakıncası yok. Taşınılacak yere ulaşımın nasıl olacağı da bu günden düşünülüyordur umarım. İnsanlar oraya nasıl gidecekler nasıl ayrılacaklar? Girip ayrılırken kaç lira dolmuş veya otobüs ücreti ödeyecekler? Bugün ödediklerinden fazla mı olacak bu ödeyecekleri yoksa az mı olacak?

Ekonomisi günden güne gelişmekte olan(!) Samsun’da yaşayanların bu yükü kaldırıp kaldıramayacakları düşünülüyor mu? Ha, bir de şu konu var. Hani o kamu binalarının toplanacağı alanın çevresinde yenilecek oturulacak mekanlar da olacak muhakkak. Çünkü gidenler orada belli bir zaman geçireceklerdir. O alanların yapılacağı yerlerde yani kamu alanının çevresinde toprak hareketliliği başladı mı veya sonuçlandı mı? Kimler orada arazi sahibi oldu? Var mı böyle bir hareketlilik?


Samsun İl Müftüsü Ne Demek İstedi?

Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk bana garip gelen bazı çıkışlarıyla Türkiye’de ün salmış durumda.
Kendileri ilk saflarda yer almanın yolunu böyle buldu sanırım. Bir zanlar insanların rahatsızlıklarını dikkate almadan sandalyede namaz olmayacağını, camilerde taburelerin olmaması gerektiğini söylemişti. Sonrasında geçenlerde horon oynayanlara dil uzatmış kadın ve erkeklerin aynı safta oyun oynayamayacağından dem vurmuştu. Oysa Hoca’nın bağlı bulunduğu Diyanet İşleri Başkanlığı bir zamanlar cenaze namazlarında bile kadın ve erkeklerin birlikte saf tutabileceğini açıklamış ve bunun uygulamaları yaşanmıştı Türkiye’de.

Şimdi de “Allah’a bağlı bir nesil istediklerini” dile getirmiş. Getirmiş de Allah’a bağlılığın hangi yolla olacağını ya söylememiş ya da eksik intikal etmiş. Hoca Efendi hakikaten nasıl olacak bu iş? “Gençler sadece Allah’ın huzurunda eğilecekler” derken acaba ne demek istemiş Müftü Efendi… Bu gençler bu günlere kulların önünde de eğiliyor demeye mi getirmiş? Eğer öyleyse kimdir bu kullar? Müftü Efendi’nin diğer söylediklerini burada yazmak bile hoşuma gitmiyor. Dikkat çekmek için söylendiğine inanıyorum sadece…


Yağmur Yağınca Dikkat

Çiftlik Caddesi’ndeki “Cadde AVM” uygulaması bitti gibi. Son rötuşları kalmış. Cadde baştan soba granitlerle döşenmiş. Yağ gibi kayıyorlar mübarek. Hele de yağmur yağdığında daha çok kayıyorlar. Ya yarın kar yağdığında ne olacak? Büyükşehir Belediyesinin elemanları o AVM’nin granitlerini ellerinde süpürge sürekli süpürmez ve buz tutmasına engel olmazlarsa çok kalçalar o granitlerin üzeriyle buluşacak sanırım.

Yağmurda bile “Aman kaymasın” diye geçilen yerde, kar yağdığında ve buz olduğunda nelerin olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Ortopedistlere ve kırık çıkıkçılara gün doğar herhalde…

/İsmail BAŞARAN
15 Ekim 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder