Antalya’da alınan üç gollü yenilginin
faturası kaleci Furkan, Tuna ve Halil İbrahim ‘e kesilmiş olacak ki, bu üçlünün
yerine Soner, Fatih ve Ali sahaya sürüldü.. Neden oynatılmadığı bir devlet
sırrı gibi saklanan Adiloviç belli ki bir inadın kırılması olarak ilk on birde
idi… Erhan Altın mutlak kazanma adına Mbılla, Umar, Adiloviç’den oluşan üçlü
forvete görev verdi vermesine de bunlara gol paslarını atacak adamlar nerede?
Aldığı her topta illa ki bir adam
geçme hevesinde olup, sonrasında topu rakibe kaptıran bir Recep, vasatın üstüne
çıkamayan bir Taha… Adamın yokluğunda yakaladığı forma şansını elinin tersiyle
tepen bir Ali… Bu lige iki gömlek fazla kadroya sahip konuk ekip maça adeta gol
ile başladı… Samsunspor’un daha gözü açılmasına izin vermeyip Mehmet Çakır’ın
jeneriklere geçecek volesiyle öne geçti…
Bu gol Samsunspor’u uyandırmaya yetti…
Dakikalar ilerledikçe topa daha fazla sahip olunmaya ve üçüncü bölgeye yakın
oynanmaya başlandı… Musa’nın oyuna girmesiyle, ikinci yarıda baskısını daha
artıran bir takım vardı sahada… Gakkoşlar’ın skoru koruma telaşına girip, top
yekun savunma yapmasına karşın Mbılla’nın taşıdığı atakta Musa’nın plase
vuruşuyla skorda eşitlik sağlandı… Ercan ve Adiloviç ile yakalanan öne geçme
fırsatlarında top kaleye girmekte inat etti… Son düdüğe kadar hep ikinci bir
gol bulma ümidi vardı, ancak gerçekleşemedi…
Kulübün içinde bulunduğu idari ve mali
sıkıntıya rağmen, kendilerine verilecek primleri dahi almayı ret edip, aylardır
maaşlarını alamayan personeli düşünen ve onların yüzlerinin gülmesini bir nebze
olsun sağlayan onurlu, özverili bir futbolcu kadrosuna aldıkları bu sonuçlardan
ötürü kızmak ne kadar doğru olabilir ki? Gelelim maçın hakemine…
Babadan torpilli hakem Serkan Tokat’ın
Adiloviç’in düşürülmesine seyirci kalmasının affedilir bir yanı yok, olamaz da…
Maç sonrası Erhan hoca ve yönetimi istifaya davet eden taraftarların bu serzenişine
yönetimin kulak asmayacağına adım gibi eminim… Adamlar yapıştı koltuklara,
bırakmazlar… Siz istediğiniz kadar nefes tüketin… Başkanı haftalar önce istifa
etmiş bir yönetimin bir türlü toplanıp bir karar alamaması beceriksizliklerinin
bir örneği değil midir?
Durmak yok başsız yola devam… Taraftar
çıldırmış, kudurmuş, umurunuz da mı? Erhan hoca ve talebelerine tepki koymak
yerine destek vermek daha iyi olurdu diye düşünenlerdenim…
/
Resul AKÇAY
27 Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder