Yakakent'in en uzak köylerinden Çepni de eskiden
sürdürülen ancak şimdilerde olmayan bir güzel eski zaman geleneğiyle başlarsak,
sanırım bölgeyi ve insanını daha bir anlamış oluruz.
Çocuk sevindirmek kültürümüzde her zaman öncelikli
bir davranış olmuştur. Malumunuzdur, bayram deyince birçoğumuzun aklına ilk gelen komşu komşu
gezerek toplanan şeker ve büyüklerin mendil arasına bazen de cebe
sıkıştırdıkları harçlıklar gelir.
Çocuk olarak sevindirilmek, bize özgü bayram
kavrayışlarının en önemli üst başlıklarındandır.
Çepni Köyümüzde de benzer bir durum harikulade bir
şekil alarak tecelli etmiş, her Kurban Bayramı’nda köy meydanında bulunan ceviz
ağacına salıncaklar kurularak çocuklar salıncaklarla sevindirilmiştir. Büyükler
ise köy meydanında kurulan köy sofrasında hem kesilen kurban etlerinden hem de
evlerde yapılan diğer yemek ve tatlılardan oluşan ziyafetle bayramı
şenlendirmiş, topluca yaşamanın paylaşımla mümkün olduğunu en güzel şekilde
sergilemişlerdir.
Baframızın Lengerli Köyü’nde de benzer bir gelenek
artık mazi olmuştur.
Kurban Bayramı’nda 3 gün kazanlar kaynar, herkesin kestiği kurbandan
herkes tadar eti ve bayram yemeklerini topluca yerlermiş.
Engiz den (19 Mayıs İlçesi) başlayarak Samsun
sahili boyunca yer yer devam eden bir başka gelenekse; Kurban bayramlarında
sabah yapılan mezar ziyaretleri sonrasında ki, genelde bu vakit olarak öğle
namazından sonra olur; yakın zamanda cenaze defnetmiş komşu ve civar evlere
gidilerek evlerde Kur’an okunur. Ev sahiplerince gelen bu misafirler, en güzel
yemek ve tatlılarla karşılanır. Bu ziyaretler, bir gün bir mahallede ikinci gün
aynı işlem ikinci mahallede gerçekleşir üçüncü gün ise gidilmeyen küçük mahalle
ve evlere gidilerek hem hüzün paylaşılır hem bayram kutlanır.
İç kesimlerde ise kutlamalar daha çok cami ve
çevresi eksenlidir. Arife günleri mezar
ziyaretleri ile başlayan toplu ziyaretler,
özellikle cami cemaatinin ikindi namazını müteakip topluca mezarlığa
gitmesiyle yüzlerce yıldır sürdürülen bir gelenek devam ettirilir. Okunan Yasin
ve diğer sureler sonrası tüm geçmiş insanlarımız anılır, ruhlarına Fatihalar
okunarak, toplu dualar yapılır. Bu geleneği en belirgin şekilde Ladik
Köylerimizde görmeniz mümkündür.
Nişanlı oğlu veya kızı olanlar gelin ve damada
bayramlıklar götürür gurbetten bayram için gelenlerle hasretlik giderilir.
Cami avlularını dolduran eş dost akraba konu komşu
ile bayramlaşılarak, bayramlar bayram gibi kutlanılır.
Dağların ardındaki Samsun, anlayacağınız hala
yaşayan Samsun.
Bu gün şehrin medeniyetin göbeğinde, evinde;
geçmişinden kültüründen bihaber, alt ve üst kattaki yıllardır komşu
olduklarıyla adeta yabancı uyruklu iki aile gibi yaşayanların, silah atarak
bayram kutlamaları her ne kadar ayıplansan da nice yozlaşmalarla bayramı bayram
gibi kutlanmayan bayramlar görmeye başlıyoruz.
Ya çocukluk hatıralarına sığınıyor ya da kendimizi
işimize vererek biraz daha yalnızlaşıyor, birbirimize yabancılaşıyoruz.
Bugün bayram, kutlu olsun.
Mevla, bayramları bayram sevinciyle yaşayanlardan
eylesin.
Daha güzel günlere uyanın efendim, daha güzel
bayramlara...
Sağlıcakla kalın.
/Uğur DEDE
04 Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder