Bir okurumuz kendisinin kimya
profesörü olduğunu, musluktan akan suyun böcek öldürücü olarak kullanılan DDT
koktuğunu söyledi. Musluklarımız ölüm vanalarına döndü. Hayat veren su
beceriksiz yöneticilerimizden dolayı hayatımızı tehdit ediyor. Yokluğuna iki
hafta dayanılamayan suyun, sel olup hayatları söndürdüğü gibi musluklarımızdan
akan kirli suyu içmek bir tarafa, bu suyla banyo yapmak, başta kanser olmak
üzere birçok ölümcül hastalığın sebebi oluyor. Sonuçlara gözyaşı dökmek
kaybedilen canları geri getirmiyor. Sebepler değişmeden sonuçlar değişmez.
Gübre-, Bakır Sanayi, Termik santraller, tarım ilaçları v.b. gibi kirli
yatırımlar, çevre ve su kaynaklarını
kirleterek, yiyeceklerin çoğunun alkali özelliğini kaybetmesine, asitli hale
gelmesine sebep olmaktadır.
Ozonlama
Pahalı
Mikrobiyal kirlilikten korumak ve
çeşitli salgın hastalıklara neden olan mikroorganizmaları önlemek amacıyla
uygulanan KLOR ‘lama işlemi, batıda uygulanan Ozonlama’dan ekonomik olarak daha
uygun olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Belediyeler herhangi bir
salgın hastalığa neden olma ve kanalizasyonlardan
bulaşma endişesi nedeniyle olması
gereken litrede 5-20 mg seviyesinden çok daha fazla klor kullanmaktadırlar.
Musluk sularının pH değeri genellikle pH 7 ‘den düşük yani asidiktir.
Klor
Banyoda Da Ölüm Saçıyor.
Klorlu suyu vücudumuza sadece içerek değil
banyo yaparak da alırız. Yapılan araştırmalara göre duş suyu sıcaklığı 42
dereceye ulaştığında son derece toksik olan KLOROFORM’un ve TRİCHLORETİLEN (TCH)’in %80’i
buharlaşmakta ve buharlaşan klor, TCE ve benzen solunum ve deri yoluyla
dolaşımımıza geçmektedir. İçtiğimiz su kadar hatta daha da tehlikeli olan duş
ve yıkanma sırasında alınan kanserojen klor ve klor türevleridir ve bu atıklar
vücudumuzda birikmektedir.
Yediğimiz ve içtiğimiz asidik maddeler
vücudumuza girince yapıyı bozuyor. Bu nedenle yediğimiz içtiğimiz gıdaların
alkali özellik taşımasına dikkat etmeliyiz. Alkali su karaciğer ve bağırsakları
temizlediğini, hücrelerin yıpranmasını geciktirmekte vücudun asiditeyi nötürleme
çabasına destek olmaktadır, kansere karşı vücudun direncini artırmaktadır.
İşlenmiş tüm gıda ürünlerinin ise asitlenmektedir. Sudaki mikro organizmaları öldürmek için suya
katılan ölçüsüz klor mikro organizmalarla birlikte su tüketicilerini de
öldürüyor.
ABD Jimmy Carter (1980) döneminde
ölçülü de olsa klorlamadan vazgeçildi. Özellikle çocuklardaki kan kanserinin en
belirgin sebebini, ölçüsüz klor kullanımı oluşturuyor.
Değersiz
Rapor
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve
Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü Laboratuvar Sorumlusu Su Ürünleri
Mühendisi Yaşar Özaltın, alınan içme suyu numunelerinin 15-20 saniye ile 3
dakika arasında analiz edildiğini ve suyun temiz olduğunu açıkladı. Ancak suyun
PH değeri ve bir litre sudaki klorun miligram değerinden, barajdaki suyun
boşaltılmasından, suyun dibine çöken zararlı kimyasalların miktarından ve suyun
DDT kokup kokmadığından, ne koktuğundan bahsetmedi.
Bu raporun dünyayı tehdit eden Ebola
virüsünün göründüğü kadar kötü olmadığını söyleyen THY Müdürü Koti'in,
"Tabii ki Allah göstermesin bulaşınca öldürüyor" demesinden farkı
yok.
/Mehmet AKSOY
21 Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder