Samsun aslında bu manzaraları daha önce de yaşadı. Bu
kez can kayıpları 11'i buldu. Samsun ilk kez bu kadar ağladı... Canik'te bodrum
katta yaşayan kapıcı ile ailelerinin hayatını kaybetmesi ise acımızı büyüterek
katladı. Çünkü, kentsel dönüşümün kurbanıydı orada hayatını kaybedenler. Bir de
yoksulluğun bedeliydi bir bakıma.. Canik Belediye Başkanı Osman Genç, bir
bakıma 'ilçesini büyütmek, yatırım getirmek için verdiği mücadele' nedeniyle
eleştiri oklarının tam ortasında.. Çünkü o yıllardır kentin arka bahçesi olarak
görülen ilçesine yabancı yatırımları getirmiş, büyük AVM'leri taşımış ve
ilçenin risklerine ve olumsuzluklarına rağmen 'onları yatırıma inandırmış'.. Yani
hem kendi inanmış, hem de inandırmayı başarmış.. Eğer bu felaket yaşanmasıydı,
bu bir başarı olarak görülüyordu.. 4 gün öncesine kadar başarmıştı da.. Ya
şimdi..
Yaşanan bu felaket, acaba Canik bu kadar hızlı
büyümeli miydi, sorusunu da akıllara getirmiyor değil.. Böylesine gelişirken
acaba bazı şeyler gözden mi kaçırıldı... Lavolet'in yeri doğru muydu.
İşyerlerinin sigortası var mıydı.. Yoksa 'risk biliniyor muydu'.. Kuzey Yıldızı'nın
dereye yakın kısımlarında yapılan blokların 'yeri hatalıydı' bunu kabul etmek
gerekir.. Bodrum katların kapıcı dairesi yapılması da yanlıştı. Çünkü orada 6
kişi can verdi... Dediğim gibi Canik İlçesi hızlı büyümenin bedelini ödüyor
şimdi.. Gelişti, büyüdü, büyüdükçe gelişti, yatırımlar akmaya başladı, özel
yatırımların merkezi oldu, cazibe ve çekim noktası haline geldi ancak Canik'in
jeolojik yapısı 'bunu kaldıramadı'.. Doğa adeta intikam aldı..
Şimdi aklıma geliyor da; geçmişte Canik'in kentin arka
bahçesi olarak planlanmasının altında acaba 'doğasal yapısı mı' rol oynamıştı..
Başkan Genç, bunu kabullenmese de ortaya çıkan görüntü bu gibi.. Keşke planlama
yapılırken, 'olası seller ve doğasal hareketler de göz önüne alınabilseydi'.. Peki
Canik böyle de sanki Samsun merkez farklı mı?.. Ağabali Caddesi'nin ne hale
geldiğini ne çabuk unuttuk.. Unutturmasak
ne olur. Raylı sistem ile yer üstü sularının önünü kesmedik mi?.. Samsun'un
suyunu denize dökebiliyor muyuz.. Her yağan yağmur da Atakum'da korkulu rüya
görmüyor mu insanlar..
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'nın sözlerini
duymuyor mu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz.. Yıllar önce
verdiği 'yağmur sularının giderilmesiyle ilgili verdiği raporu' kim dikkate
aldı ki.. Sülün kuşlarının heykelini yapmakla, Aslanları sahile dikmekle
olmuyor; bunu ne zaman anlayacaklar acaba.. Bu kentin altı dere.. Neredeyse her mahallede bir dere var.
Üstlerinde de yollar bulunuyor. SASKİ 'şu kadar boru döşedik, şu kadar kanal
yaptık' diye açıklama yapıyor.. Fen İşleri Daire Başkanı, SASKİ dahil alt yapı
çalışması yapan kuruluşları eleştiriyor; asfaltımızı mahvediyorlar diye.. İyi
de, Samsun şimdi üst yapıya yaptığın değil, alt yapıya yapmadığının bedelini
ödüyor. Hemde Büyükşehir denilen Samsun'da sağanak yamur sonrasında 11 can
vererek..
Nerede; Kentsel dönüşüm örnek gösterilen TOKİ
yapılarında.. Neden; Çünkü Samsun yağmur suyunu denize dökmeyi başaramadı.. Şimdi
eleştiriyoruz diye spikere kızdıkları gibi kızacaklar belki ama; Samsun iyi
planlanmamış bu gerçeği kabul etmek gerekir'.. Ve Samsun'u bekleyen tehlike
bununla da sınırlı değil aslında.. Dün Canik yaşadı bu felaketi, yarın İlkadım
İlçesi ve Atakum İlçesi'nin yaşamayacağını kimse garanti edemez..
Çünkü bu kent 'iyi planlanmamış'... Samsun bugünden
itibaren ne yapar sorusuna gelince; önümüzdeki 3 gün için meteoroloji uyarısını
dikkate alın derim.. Yine yağış bekleniyor.. Uyanık olalım, tedbir alalım ve
bol bol dua edelim.. Çünkü bu alt ve üst yapıyla işimiz Allah'a kalmış durumda..
07.07.2012
/A.YENER
CABBAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder