Bu hafta,
geçen cuma izlediğim Olaylar Olaylar filminde Çarşamba'nın temsilini
yazacaktım, vazgeçtim. Sinema falan düşünecek hal de moral de kalmadı olanlardan sonra. Filmi
izlediğim Yeşilyurt'taki sinema salonu da bomboştu. Nasıl olmasın? Her ilde mi
var bilmiyorum ama Samsun'da günlerdir nerden peydahlandığı belli olmayan bir
sürü mesaj dolaşıyor. Yok, Piazza'da canlı bomba yakalanmış, yok bir arkadaşım söyledi camına sıra sizde
yazmışlar, yok abim polis dedi ki şu şu plakalı bombalı araç Samsun'daymış, yok
şu gün Meydan'da bomba patlatacaklarmış...
Yetkili ağızlardan herhangi bir güvenlik açıklaması
gelmediği için mışlı mişli söylentilere kaldık. Bu söylentileri çıkaranlar
eğlence arayan üç beş ergen mi, bilinçli bir şekilde toplumda korku yaratmaya
çalışan vicdansızlar mı bilmiyorum. Ama insanları bir hayli korkuttukları
kesin. Sokaktaki insanların yüzlerine bakın. Herkes bir birinden şüphe eder
hale geldi. Eşim, annem babam her evden çıkışımda "aman dikkat et"
diyorlar. Nasıl dikkat edeyim? Neye dikkat edeyim?
İş yerim şehrin göbeğinde. İşe gitmek için hemen
hemen her gün tramvaya biniyorum. Yüzlerce kişinin yanından geçiyorum. Her
birine "pardon acaba canlı bomba mısınız" diye mi sorayım? Hem dikkat
etmesi gereken ben miyim yoksa daha bu söylentiler için çıkıp da güven verici
bir açıklama bile yapamayan yetkililer mi? Gerçi Samsun gibi normal zamanlarda
bile şehrin göbeğindeki hastanelerde doktorların öldürüldüğü, sokaklarda
insanların birbirine kurşun sıktığı güvenliği sıfır bir şehirde, canlı bombaya
kadar halihazırda korkulacak daha bir sürü şey var.
Yazıyı yazdığım an itibari ile bir sürü öğrencim
bana mesaj atıyor. "Hocam, yarın
meydanda bomba patlayacakmış... Annemler
derse gitme diyor... Derse gelmezsem
devamsızlıktan kalır mıyım?"
Merak etmeyin canlarım, siz devamsızlıktan
kalmazsınız da, Sizin gönül rahatlığıyla sokağa çıkma özgürlüğünüzü ve can
güvenliğinizi sağlayamayan birileri güvenlik ve istihbarattan çoktan sınıfta
kaldı! Saygılar!
/Emre SEVEN
21.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder