Samsun’da Büyükşehir Belediyesi tarafından ulusal
düzeyde düzenlenen bir sempozyumda kent estetiği tartışılacakmış. Bununla gurur
duymak isterdim. Ve fakat Nedense bu duyguyla coşamıyorum. O sempozyuma çağrılı
olanların ‘’Neden geldik Samsun’a’’ diye düşünmelerinden korkarım.
Sahi, katılımcılara kent estetiği ile ilgili ne
anlatacağız merak içindeyim. Hava alanından sempozyumun yapılacağı Atakum’daki
kültür ve sanat merkezine kadar gidecek konuklardan, Fener’deki o oteli nasıl
saklayacaklar. O çirkin valilik binası da okus pokusla yok edilemeyeceğine
göre, Samsun’daki çirkinlikler nasıl gizlenecek acaba. Samsun, bir zamanlar
denize paralel caddelerini dikine kesen ve denize doğru inen sokaklarıyla
bilinirmiş. O özellikteki Samsun’un son halini görenlerdenim. Bu nedenle
şükrediyorum.
Ama biliyorsunuz, Kemal Vehbi Gül geçti bu
şehirden. Görev yaptığı o yirmi yıl boyunca denize paralel giden caddelerini
dikine kesen sokakları yok edildi önce. Sonra Oflu müteahhitler marifetiyle
yaptırılan ucube binalarla şehrin siluetiyle birlikte denizle irtibatı da
kesildi. 1869’daki büyük yangın sonrası yabancı mimarlarla çizdirilen plana
göre imar edilen güzelim şehir yok edilince, bir dönem Mimarlık Fakültelerinde
kötü şehirleşmeye örnek gösterilmişti Samsun. Denize dik inen sokakların,
denize paralel caddeleriyle kestiği o eski şehir bir daha geri gelmez elbette.
Samsun’da şehir estetiği ile ilgili bilgi vermek
için yurdun dört bir yanından uzmanları Samsun’a getiren bizim Büyükşehir
Belediyenizin amacı ‘’Biz bir şehri berbat ettik, bunu da görün ve örnek alın
istedik’’ demekse, bu sempozyumu yapmak doğru bir karardır. Öyle ya bazen
çirkinliği sergilemek de, güzelliği oluşturmak için örnek olabiliyor. Hani
‘’Bir musibet bin nasihatten iyidir’’ denir ya öyle yani. Bu açıdan bakınca
ülkemiz diğer şehirlerinin kurtulması için Samsun’un feda edilmiş olmasına da
fazla üzülmemek lazım. Yoksa Samsun’un kent estetiği bakımından örnek alınacak
ne özelliğimiz var. ‘’Sahilimiz yeter’’ diyenleri duyar gibiyim. Bu görüşün bir
kısmına katılırım ama bunu bir de Çatalçam ve Taflan’da evleri olanlara da
söyleyin isterim. Samsun ve ‘Kent Estetiği’ Ne yaman çelişki…!
/Ragıp GÖKER
11.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder