Bir şehir düşünün..!’ Vurulan her kazma mahkemeye
taşınsın. Bu şehir Samsun. Kuş cenneti daha önce mahkemelik olmuştu. Sahil yolu
zaten dava konusu. Valinin ‘’O vatandaşı kornalatın’’ dediği Adnan Menderes
bulvarındaki trajik komik durum hala düzeltilmeyi bekliyor biliyorsunuz. Vali’den
güç alan bizim Samsun Büyükşehir Belediyesi, o gülünç durumu düzeltmek için bir
adım atmak yerine, vatandaştan fedakarlık bekliyor. Arsa bedavaya kapatılmak
isteniyor.
Ve fakat Gelin görün, vatandaşın tapulu mülkünden
para ödemeden yol geçiren Büyükşehir Belediyemizin yöneticilerinden bazıları ve
onların yakınları ‘Gökdelen Kule’den daire kapmak için adeta yarışmışlar. Saathane’deki
rezaleti hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Kazdıkça tarih fışkıran Saathane
Meydanını, kale surları üzerine yapmışız. Meydanının oluşturulduğu tarihlerde
kültürel mirasımızla ilgili bilincin henüz oluşmadığını söyleyenler olabilir
ama o kale burçları üzerine iş hanı konuşlandırılırken, bu bilinçten yoksun
olduğumuzu söyleyemez kimse. Bütün bunlar. ‘’Ben yaparım olur’’ anlayışının bir
sonucudur aslında. Samsun’da son olarak Lojistik Köy de mahkemelik olmuş.
Lojistik Köy projesi Hasan Basri Güzeloğlu’nun
Samsun Valisi olarak görev yaptığı dönemde gündeme gelmişti. Büyükşehir
Belediyesi lojistik köyün Toybelen tarafında kurulmasını istiyordu ama bu
konuda bilgilerine benim de inandığım Atilla Yıldıztekin’in önerisini doğru
bulan Eski Valimiz Hüseyin Aksoy’un talimatıyla lojistik köyün Aşağıçinik’in
merasında kurulması kararlaştırılmıştı. Aşağıçinik doğumluyum ben. Çocukluğum o
köyde geçti. O nedenle merada bizim ‘Sarı Öküz’ü çok defa otlatmışlığım vardır.
Meralar, köy tüzel kişiliğine kayıtlıdır. Köyün ortak malıdır yani. Köylülerin
onayı alınmadan meralara el konulamaz, üzerinde hiçbir kurum ve kuruluş
tasarrufta bulunamaz.
Buna rağmen TSO tarafından ‘Ot Parası’ adı altında
bir bedel ödenerek bizim meraya el konulmuştu. Önceki akşam arayan Serkan Lay,
meraya el konulması nedeniyle Samsun Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi
aleyhine, yürütmenin durdurulması istemiyle açtıkları davayı kazandıklarını ama
çalışmanın buna rağmen devam ettiğini söyledi. Bizim şehri yönetenler de
mahkeme kararlarını tanımıyorlar galiba. Oysa mahkeme kararları herkesi bağlar.
Bunlar neden bizim şehirde oluyor? Bu ‘’Ben yaparım olur’’ anlayışı sanırım bir
bilene, yani uzmanlara danışma kültürünün eksikliğinden kaynaklanıyor olmalı. Yöneticilerimiz
bundan vazgeçer mi? Her seferinde duvara tosluyorlar olsalar da bunun olacağını
sanmıyorum.
/Ragıp GÖKER
12.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder