Biraz tepeden bir soru sorduk galiba. Yeni
hastaneyi yapan yetkililer herhalde eskisinin binasını ve yerini de
düşünmüşlerdir. Ama Samsun’da yaşayanlar da düşünmüş ya da düşünmektedirler.
Yöneticiler de halkın düşündüklerini yapmak için makamlarında oturmaktadır.
Söz konusu yerde tarihi bina ile birlikte 45600 metrekare
civarında bir alan mevcuttur. Burası kentsel dönüşüm alanlarından biri
olabileceği gibi, çevresel ve tarihi dokusu ile birlikte merkezi ve en eski
yerleşim yeri olması itibariyle de Samsun’un manevi ve kültürel bir simgesi
olabilir. Bizler, kent merkezinin hakim yerlerinden biri olan bu arsayı, kentin
ve kent insanımızın tarihine ve kültürüne katkı sağlayacak, geçmişte inşa ettiğimiz ve gelecek için
kurguladığımız medeniyetimizin geçiş köprüsü ve ilk adımı haline getirecek bir
kültür kompleksinin inşasına ayırmanın güzelliğine ve zaruretine inanıyoruz.
Herkes bilir ki, İslam ve İslam- Türk medeniyetinin
hayat ve odak merkezi camilerdir. Medeniyetimizde camilerin fonksiyonu yalnız
Müslümanların ibadetlerini toplu olarak icra ettikleri yerler değillerdir. Camiler
ve çevreleri, medeniyetimizin inşa
edildiği ve tüm yönlerinin aksettirildiği aynalardır.
Tarih boyunca camiler ve çevreleri birer kültür ve
bilim hazineleri olmaları yanında fakir ve yetimlerin de barınak yerleri
olmuşlardır. Camiler ve çevreleri medeniyetimizin ve İslami düşüncemizin
temellerinin ekilip yayıldığı kutsal mekânlarımızdır. Samsun’da yeterli düzeyde
fonksiyonel olmasalar da herke Site ve Büyük camilerin çevresine bakarsa bunun
küçük örneklerini görebilecektir.
Burada hastanenin eski binasını koruyarak kentin
maddi ve manevi dokusuna zenginlik kazandıracak bir yapılanmaya ihtiyaç vardır.
Bu ihtiyaç, çevre sakinlerinin toplu ibadetlerini icra edecek cami ihtiyacı
olarak değerlendirilmemelidir. Asla böyle düşünmüyoruz.
Samsun’a soluk aldıracak ve gelecek nesillere örnek
bırakılabilecek bir medeniyet abidesi( otoparkı, özel çarşısı, elektronik kütüphanesi
vb. çocukların ve gençlerin oyun alanları, konferans ve düğün salonları, halkın
oturma alanları, çocukların, gençlerin ve yaşlıların – bay-bayan- aradıkları
maddi ve manevi unsurları) inşa etmek
öncelikle Büyükşehir Belediyesi’nin, değilse İlkadım Belediyesi’nin görevidir.
Gerçi İlkadım Belediyesi’nin başlattığı bir külliye mevcuttur. Bu konuda Sayın
Erdoğan Tok Beye müteşekkiriz. Ancak bu 46 dönüm arsayı değerlendirmek ise daha
başka güzellikleri taşıdığına inanıyoruz. Bu yere üç-beş bina inşa eden değil,
bu medeniyet abidesini dikecek belediye başkanı her zaman anılacak ve
ebedileşecektir. Tekrar buluşmak umuduyla selam ve sevgiler…
/Mustafa GENÇ
02 Haziran 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder