4 Ocak 2016 Pazartesi

Şu Samsun'u Mantolasak Da Mı Saklasak

Birkaç yıldır, bir mantolama sevdasıdır gidiyor Samsun'da. Evler "daha az ısınma bedeli ödeyeceksiniz" vaadiyle ve az biraz kanun zoruyla mantolattırıldı herhangi bir şeye daha az para ödeyeceğini duyunca koşulsuz kabul eden vatandaşa. İşin rengi sonra anlaşıldı. Tabi ki her zamanki gibi bu mantolama furyasında asıl kâr eden vatandaş değil "bağzı şirketler" oldu... Vatandaşın cebinden indirilen cukkalar yetmedi ki, şimdi sıra şehir yapılarına geldi.

Başkan Yılmaz "Samsun'un ana arterleri ile Cumhuriyet Meydanı’nı estetikle buluşturacağız. Böylelikle şehrimizin merkezinin hem estetiği artacak hem de prestiji yükselecek" dedi geçen hafta. Her bir tramvay durağına projenin boy boy posterleri asıldı. Daha önce de yazdım. Meydanın bu beton yığını hali elbette ki Samsun gibi bir şehre yakışmıyor. Fakat sırf bina giydirmek meydana prestij kazandırmaz. Hele hele orayı bir yaşam alanına falan dönüştürmez. Buna en güzel örnek Çiftlik Caddesi.

Yeni görüntü eskisine göre daha güzel mi? Güzel... Yalan yok. Fakat güzel görüntünün ardında binlerce soru işareti ve sorunlar var. Hem de insanların can güvenliğini tehdit eden türden... Güzelim caddenin en ufak bir yangında, saniyesinde kül olabileceğini, akabinde gelmesi muhtemel "ihmal yoktur, yangın öngörülebilir bir şey değildi, semavi bir olaydı, hem insanlar yangında değil binadan kaçarken düşerek öldü konuyu saptırmayın" temalı açıklamaları düşündükçe içimi büyükşehir itfaiyesinin söndüremeyeceği yangınlar basıyor.

Ayrıca uzmanların onlarca uyarısına rağmen mantolamada bu kadar ısrar edilmesi, burnuma tahammül sınırımı mütecaviz pis kokular getiriyor... Şehrin binasal çirkinliğini, sokaklarda kol gezen güvensizliği, saçma sapan projelerden elde edilen çok sıfırlı rantları, mantolasak da mı saklasak bir durum var ortada. Sorunuyorum... Her biri birbirinden biçimsiz binaların üstünü sıvamak mıdır şehri estetikle buluşturmak?

En ufak bir yağmurda sel basan, hemen hemen her gün uyuşturucu haberlerinin manşetlerde olduğu, doktorların şehrin göbeğindeki hastanelerde oraya elini kolunu sallayarak giren kişilerce öldürüldüğü, sokak ortasında güpegündüz insanların kurşunlandığı, hemen her köşesinde mülteci dilencilerin cirit attığı bir şehrin prestiji bina giydirerek mi yükseltilir? Olsa olsa prestijin üstü sıvanır...  Delik deşik olmuş, harap bitap düşmüş prestijin... Hadi diyelim meydan ve şehrin muhtelif yerleri mantolandı estetiklendi... Güvenlik, estetikten daha önce karşılanması gereken bir ihtiyaç değil midir? Yoksa Maslow yanlış mı biliyor? Öyleyse Maslow'u da güzelce mantolamak lazım... Saygılar!

/Emre SEVEN
04.01.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder