Samsun’un havasının temiz olduğunu iddia edenlere
karşın geçen hafta yazmıştık ya ‘Samsun’un havası kirlidir’ diye. Dün sabah FOX
TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu sabah haberlerinde izlemişinizdir. Küçükkaya, programında bizi çok yakından
ilgilendiren bir haber verdi. Habere göre Çevre Mühendisleri Odası, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı verilerine dayanarak, Ankara ve Denizli ile birlikte
Samsun’u da havası kirli şehirlerden göstermiş.
Çevre mühendisleri odası ayrıca, “Bu şehirlerde
hava kirliliği nedeniyle akciğer hastalıkları artabilir” diye uyarıda bulunmuş.
Çevreciler bununla da yetinmemiş, hükümet yetkililerine çağrı yaparak “Bu
şehirlerde bedava kömür yerine, ucuz doğal gaz dağıtılsın” diye tavsiyede
bulunmuşlar. Bizim havamız neden kirlidir? Öncelikle bunu tespit etmek
gerektiğini düşünüyorum. Kirliliğin artmasında evlerimizin bacalarından çıkan
kömür dumanın de etkisi vardır elbet ama bence kirliliğin asıl sebebi sanayi
kuruluşlarının bacalarıdır.
“Samsun sanayi şehri değil diye iddiada
bulunuyorsun, şimdi de Samsunun havasını sanayinin kirlettiğini söylüyorsun, bu
ne yaman çelişki” diye söylendiğinizi duyar gibiyim. O iddiamı sürdürüyorum. Samsun
bir sanayi şehri değildir hala. Ama Bakır ve Azot’un 45 yıl önce kirletmeye
başladığı Samsun’da kirliliğe neden olan bazı sanayi kuruluşları da faaliyet
göstermektedir. Samsun’da irili ufaklı fabrikaların olması Samsun’u bir sanayi
kenti yapmaz. Mesela 10 bine yakın işletmenin bulunduğu Bursa bir sanayi
kentidir. Gaziantep de öyle. Hatta Kayseri ve Kahramanmaraş’ı da sanayileşmiş
şehirlerden sayabiliriz ama Samsun o sınıfa girmez.
Ancak bu irili ufaklı sanayi kuruluşlarının
Samsun’da kirliliğe neden olduğu gerçeği gizlenemez. Hele de şu termik
santraller. ‘Termik santral’ deyince nedense aklımıza hep kömürle çalışan santraller
aklımıza geliyor ama özel davetle şehrimizde konuşlanmış ‘mobil’ santrallerimiz
de var bizim. Ve bu davetin cesaretlendirdiği ‘termikçiler’ de havamızı
kirletmek için fırsat kolluyorlar. Terme’de termik santral kurmak istiyor
birileri biliyorsunuz. Terme halkı ise “İstemeyiz” diyerek bir süredir
direniyor.
Bugün TERÇEP’in öncülüğünde Terme’deki Atatürk
Kültür Merkezinde ‘Terme’de termik
santral, tarım alanlarının kullanımı, çevresel ve halk sağlığına etkileri ile
hukuki durum’ konulu bir panel düzenlenmiş. TERÇEP, “Tarım arazilerimiz yok
olmasın, havamız- suyumuz kirlenmesin, ormanlarımız yeşil kalsın” sloganıyla
çevre sorunlarına duyarlı herkesi bu panele çağırıyor. Dün CHP’nin milletvekili
aday adaylarından Neslihan Hancıoğlu’ndan bir mesaj aldım. Neslihan Hanım beni
panele destek olmaya davet etmiş. Çevre bilinci ve duyarlılığı için Neslihan
Hanıma teşekkür ederim. Ve aynı duyarlılığı AK Partili ve MHP’li dostlarımdan
da beklediğimi sözlerime eklemek isterim. Diren Terme. Samsun sizinle.
/Ragıp GÖKER
30.01.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder