Sen Samsun'un asude ortamında yaşayıp hayatın
tadını çıkartan hemşerim, eğer bir an durup bir an düşünüp bir tavır almazsan
tarih seni de yargılayacaktır haberin olsun. Sen Atakum sahillerinde denizin
dalgalarını dinleyerek sabah yürüyüşü yapan ak saçlı amcam, baba dostum, ya
bugün koyacaksın tavrını ortaya ya da yarın çok geç olacak ve bilesin ki son
pişmanlık fayda etmeyecek. Tarih seni de yargılayacak.
Sen her şeyi gören, duyan, bilen ama görmezden,
duymazdan, bilmezden gelen sevgili dost, gerçekten görmeyen, gerçekten duymayan
ve gerçekten bilmeyenler tarihin affına uğrar da sen uğrayamazsın, sen de
yargılanır ve mahkûm olursun haberin olsun. Vatanın bütünlüğü, milletin birliği
ve devletin bekası tehdit altında ve tehdit her geçen gün büyüyor. Hainlerin
ateşi gafillerin odunlarıyla yanıyor ve giderek genişliyor, giderek tüm ülkeyi
tehdit edecek boyutlara ulaşıyor.
Ve sen sahilin bereketli yağmurlarında ıslanan
adam, sen ateşin buraları yakmayacağını sanıyorsun. Ateş bacayı sardıktan sonra
yangına su sıkmak faydasız; geciken himmetin yararı yok. Kundakçıdan yangını
söndürmesini beklemek! Ne çocukça bir bekleyiş, ne boş bir hayal! Yakan
söndürür mü hiç? Sen söndürürsün ancak, sen söndüreceksin. Aslında hiç
yaktırmayacaktın. Biraz dikkatli olsaydın, biraz kararlı dursaydın yaktırmazdın
zaten. Ah o ihmalkârlığın, ah o boş vermişliğin, ah o "bir şey olmaz"
deyişin yok mu; işte odur yabanın haydudunu, elin eşkıyasını ve de yabancının
maşasını barış kahramanı pozuna büründüren. Ve her geçen gün biraz daha
küstahlaştıran?
Küstahlık Kandil'le İmralı arasında yarışta! Arada
bir de yancılar var; kimi topa Ankara'dan giriyor kimi Diyarbakır'dan. Bir biri
tehdit ediyor bu tarihin en eski devletini bir öbürü fırçalıyor bu köklü
milleti. Adamlar tarih veriyor, adamlar şartlar öne sürüyor, adamlar modeller
öneriyor, hendekler kazıyor, yollar kesiyor, devletin tapularını iptal edip
kendi tapularını dağıtıyor, askerlik şubeleri açıyor, bedelli askerlik
uygulaması getiriyor ve senin devletinin en üst derece görevlilerine kendi
kurdukları mahkemede yargılanmak üzere celp gönderiyor.
Sen Samsunlum, sen kulaklarını tıkayıp, gözlerini
yuman, bildiği gerçekleri bilmezden gelen Samsunlum tarih seni de yargılayacak.
İhanete katılmadım demek çare değil, ihanete dur dememek de suçtur tarihin
mahkemesinde. Hala zaman ve hala yapılacak işler var; ben eminim ki, sen dünün
tarih imtihanından yüz akıyla çıktığın gibi bugünün tarih imtihanından yüz
akıyla çıkacaksın. Benimkisi bir dost sitemi ve bir erken uyarı alarmıdır.
/Osman KARA
12.01.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder