Evet Samsun artık yağmurdan korkan, yağmur yağarken
uyuyamayan bir kent haline geldi. Meteoroloji raporlarını izlerken, Karadeniz
üzerinden yağışlı hava geliyor denilince, eminim ki bir çok uzaktaki yakınınız
arayıp, "Dikkatli olun Samsun'a yağmur geliyor" diyordur.. Sizi
bilmem ama bizlere diyorlar.. Canik'in yaraları daha yeni sarıldı. Şimdi de
Atakum. Yağmur nereye yağarsa orayı vurup geçiyor.. Dereler taşıyor, ıslah edilmemiş dereler kontrolden
çıkıyor. Önüne ne gelirse alıp götürüyor.. Allah'tan Atakum'da şu ana kadar can
kaybı yok... Durumu kritik bir vatandaşımız vardı ama tedavisi sürüyor.. Ama gelin görün ki; Samsun'da artık
yağmur bir dert. Hatta insan hayatını tehdit eden bir unsur.. Neden mi.. Çünkü
Samsun aslında koca bir köy.. Yerel yöneticiler de 'o köylerin yöneticileri
pozisyonunda'..
Orman Bakanı Veysel Eroğlu bakın ne diyor;
"Dere yataklarının kapatılmaması konusunda Başbakan’ın genelgesi var.
Görüyorsunuz burada derelerin üzeri kapatılmış. Dereyi işgal ederseniz bir süre
sonra dere kendi hakkını alır". Şehircilikten Sorumlu Bakan Erdoğan
Bayraktar da “Bundan dersimizi alıyoruz. Gerekli tedbirleri alacağız. Hem
taşkın seddeleri noktasında hem de menfezlerin genişletilmesi noktasında, dere
yataklarının rahatlatılması noktasında gerekeni yapacağız." Gördüğünüz
gibi her su baskınında bu iki bakan Samsun'a geliyor. TOKİ'nin bundan sonraki
yapılanmalarında ve konut yapımında Samsun'un Canik İlçesi'nde yaşananlar örnek
alındı..
Bayraktar, "Bundan böyle bodrum katlara iskan
vermeyiz, dere yataklarının yanına TOKİ konutu yapmayız" demişti. Şimdi de 'Dere yatakları rahatlamalı,
menfezler daha geniş olmalı' diyor. Yani Samsun deneme yanılma noktası gibi.
Tecrübeler Samsun'da yaşanıyor.. Bu öyle bilerek filan yapılmış bir olay
değil.. Bu bizim Büyükşehir Belediye Başkanımızın 'dereleri yeterince ıslah
etmemesi nedeniyle' kendiliğinden oluşuyor. Afeti yaşıyoruz ama örnek
oluşturuyoruz aslında.. Mesela menfez genişlikleri az yapılıyor, yetersiz
kalınca Atakum'u su basıyor ve herkes biraz daha geniş olmalı diyebiliyor... Atakum
Belediye Başkanı Metin Burma geçtiğimiz yıl su raporu yazdım diyor ama 'kendi
söylüyor kendi işitiyor'.. Vatandaş zaten kimin umurunda.. Onlar çamurla
uğraşsın, canlarını kurtarsın.. Ya başkan biraz daha hızlı söyle Büyük başkan
da duysun, desen de nafile.. Ne Başkan Burma daha sesli söylüyor, ne de Başkan
Yılmaz, 'ne diyor bunlar diye kulak kesiliyor'.. Daha önce Canik, dün Atakum,
yarın ya da daha sonra İlkadım da yağmurdan korkacak.. Geçmişte örneklerini
gördük..
Bu kent deniz kenarında ama suyu denize boşaltmayı
beceremiyor.. Hani böyle giderse Orman ve Su İşleri'nden Sorumlu Bakanlık ile
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'deneme yanılma kenti' haline geleceğiz.. Önce
afeti biz yaşıyoruz, sonra 'bundan böyle şöyle olacak' deniliyor.. Ne kentmişiz
ama.. 'Ders veriyoruz' devlet büyüklerine.. Hayret bir şey.. Tüm Samsun'a geçmiş olsun..
/A.Yener
CABBAR
08 Ağustos 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder