Dün Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un konuğuyduk.
Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmemizde konuşacak çok şey vardı elbette... Masa
başında eleştirmek kolay, sahadaki uygulamalar 'zordu'. Samsun ile ilgili hangi
konuda eleştiri getirsen, bir bakıma muhatabı Vali Aksoy'du.. Yani masanın arkasında bilgisayarın başında
belki bizler vardık ama, masanın önündeki, sahadaki kişi Aksoy'du.. İcraatların
'olurunu' veren, olmuşunu, olmayanını da izleyen, sorgulayan son makamdaydık
dün..
Çünkü Samsun'un şefidir O.. Şimdi biz masanın
önünde, o masanın arkasındaydı. Yazdıklarımıza
zaman zaman 'yapılan açıklamalarla satır aralarında yanıt buluyorduk belki ama'
ilk kez direk 'kendisine soracaktık ve yanıt alacaktık'... Öncelikle şunu
belirtmek isterim ki; Sayın Vali, basınla Samsun'a katkı vermek adına
istişarelerini artırmalı. Çünkü 'pozitif
enerjisiyle' bir çok konuda, basından yardım alabilmesi, 'ortak akıl
oluşturması' mümkün bir yönetici kişiliğine sahip..
Samsun'u Vali Aksoy'dan dinlerken, ilk dikkatimi
çeken şey; hemen her konuda sıkı bir takipçi, konulara hakim ve iyi bir gazete
okuru olduğu.. Kim neyi daha önce olumlu veya olumsuz yazmışsa, onun yüzüne
bakarak anlattı konuları. Hemen herkesin hassas olduğu konuların farkındaydı.
Eleştirileri 'bilgi notu' olarak almış, sumen altı etmemiş, incelemiş,
irdelemiş.. Samsun'un hangi noktada olduğunu anlatmaya başladığında, yaptığı
aslında bir bakıma bizlere 'konuların başlıklarını vermekti'. Sonra
açılımlarına girdi. Çalışmalara nereden başladığını anlatırken, satır aralarına
'o konuyla ilgili o güne kadar yapılanları nasıl bulduğunu da açık etmeden
'satır aralarına' diplomasi diliyle konuşlandırdı...
Samsun'un önceliklerini belirlediğini anlamak çok
zor olmadı. Sağlık, spor kenti, turizm, tarım ve olmazsa olmazı eğitim.. Bunlar olursa "Her şey olur" diyen
ve bu konuları hayata geçirmeyi kafasına koymuş bir Vali Aksoy vardı,
karşımızda.. Mersin'de valilik yaparken Bakan Kürşad Tüzmen'in katkılarını
anlatırken, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'tan aynı şekilde hatta fazlasıyla
katkı görmenin 'altını çizdi'..
Bu kent için 'geleceğe yönelik akılda kalan bir
şeyler yapmak istediğini' her halinden görmek mümkündü.. Elleriyle Samsun'un
geleceğini anlatırken, iki elini birden 'şekillendirmesi' büyük ve gelişmiş bir
Samsun'un 'temsili görüntüsü'nün ipuçlarını veriyordu.. Tarımda alternatif ürün
arayışını anlatırken, yaptığı araştırmalar, beklentileri ve aceleciliği her
haliyle belliydi. Limanın, serbest bölgenin katkılarını Mersin'de görmüştü..
Mersin'in kalbiydi orası. Liman hareketliyle
Mersin'in kanı iyi pompalanıyor, demektir ve kent hareketlenir' derken,
Samsun'un kalbinin neresi olduğu noktasında 'henüz netlik kazanmadığı da'
ortadaydı aslında.. Samsun'un kalbi belki belli değildi ama bedenin diğer
hayati organları çoktan ortaya çıkmıştı.. Sağlık, spor, turizm, tarım ve
eğitim. Yani Samsun'un '5 yıldızı' Belki de kalbi tüm bunların harekete
geçmesiyle ortaya çıkacaktı..
Belki Mersin gibi limanı, belki 'hızlı treni',
belki de 5 yıldızlı otelleriyle 'çekim merkezi haline gelmesi beklenilen'
Samsun'un 'Tüm yıldız projelerinin oluşturduğu iş hacminin ekonomiye
dönüşmesi'.. Samsun'un şimdilik kalbi eksik olsa da Vali Hüseyin Aksoy'un
kalbindeki, ancak çok da dillendirmek istemediği bir sızıyı 'görmek mümkün'..
Samsunspor o.. Samsunspor'un içinde bulunduğu
durum.. Aksoy'dan Samsun'u dinlerken,
gördüğüm mutlu bakış, Samsunspor konusu geldiğinde 'hüzne dönüştü'.. 'Talihsizlik
olarak nitelendirdi' Sayın Vali.. Çünkü 'yıldız projelerle' ortaya çıkan ve
iddialı olan Samsun gibi bir ilin Valisi, "Eldeki tek markasını' Süper
Lig'de tutamamanın 'hüznünü' tüm Samsunla birlikte yaşıyor.. Her ne kadar o da
her Samsuncu gibi 'matematiksel olarak hala bir umut var dese de'...
21.03.2012
/A.YENER
CABBAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder