Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi hiç kuşku
yok ki, hiçbir işte doğru düzgün bir devamlılık sağlayamayışımızdır. Özellikle
de, çağdaş ülke olabilmenin en büyük göstergesi olan eğitim ve sağlık konusunda
yıllardır bir türlü devamlılığı olan bir sistem yerleştiremedik. Her iktidar
değişikliğinde meydana gelen bu politikaların değişmesi bir yana, artık aynı
hükümetler iktidardayken de kendi koydukları sistemlerin sık sık değiştirilmesi
de olağan hale geldi. Bu yaz- boz anlayışının ülke ekonomisine verdiği zararlar
da işin bir başka yanıdır.
Ancak, bu konuda beni şaşırtan ve de nedenini bir
türlü bulamadığım bir uygulamadan söz etmek istiyorum. 44 yıllık meslek yaşamım
sürecince gördüğüm şey, bir istisna dışında sağlık bakanlığı yapanların
hepsinin tıp doktoru olmasıdır. Hemen hepsi de hastanelerde çalışmış ve de
başhekimlik yapmışlardır. Eczacılık yaşamım sırasında doktorlarla çok yakın
arkadaşlığım olmuştur. Çok sayıda da doktor dostum vardır. Birlikte olduğumuz
sürece tüm hekimlerin yakındıkları genel ve mesleki sorunlara nasıl
baktıklarını biliyorum. Şaşırtıcı olan, sonra ki yıllarda başhekimlik
sorumluluğu aldıklarında sisteme hiçbir düzenleyici katkılarının olamayışıdır. Sağlık
bakanları da işte bu hekimler arasından çıkmaktadır. Ne var ki, meslek
yaşamları boyunca sorunları birebir yaşayan bu hekimler bakan olunca, geçmişte
ki birikimleriyle nedendir bilinmez gördükleri yanlışları düzeltme yolunda
başarılı olamıyorlar.
Bu gerçekten anlaşılması ve kabul edilebilmesi zor
bir durumdur. Geçmişte de sağlık konusunda çok önemli değişimler ve uygulamalar
yapıldı. Tam oturacağı sırada ya hükümetler değişti, ya da bakanlar değişti.
Sistem de devamlılığı sağlayamadığımız için işlemeye başlayan sistemler tepe
taklak edildi. Sağlık alanında çalışan ve bu yolda halkın hizmetine 44 yılını
vermiş bir sağlık çalışanı olarak, son günlerde karşılaştığım bir sistem ve
uygulama değişikliğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Son yılların sağlık
alanında en güzel işleyen ve toplumda büyük bir güven sağlayan uygulaması “112
Acil Servis’ti”. Eczaneler halkımızın başı sıkıştığında başvurduğu ilk
noktadır. Eczaneler, sokak da rahatsızlananların kendilerini attığı, bir sağlık
sorunu olanların yardım istedikleri yerdir. 44 yıldır eczane işleten bir eczacı
olarak bunların yakından tanığıyım. Bu nedenle olsa gerek, çok yararlı bir
hizmet veren 112 Acil serviste ki uygulama değişimi beni hem şaşırttı, hem de
üzdü.
Oysa eczanem de son iki yılda en az 7–8 olay
yaşamıştık. Sokakta fenaşalan veya bayılan hastaları eczanemize getirmişler ve
biz yasalarımızın izin verdiği ölçüde müdahalemizi yapmış, gerektiğinde de 112
Acil Servis’i çağırmıştık. En geç on dakika da gelmiş ve eczane de hastaya ilk
müdahaleyi yapmışlardı. İki vakada da kalp krizi geçiren hastayı yaşama
döndürmüş ve hastaneye yetiştirerek iki hastayı da kurtarmışlardı. Eğer 112
Acil Servis’in doktoru ilk müdahaleyi yapmasaydı, belki de hasta hastaneye
yetiştirilemeyecek ve kaybedilecekti.
Geçtiğimiz hafta içinde bir yakınımın
rahatsızlanması nedeniyle evine gittiğimde hastaya acilen müdahale edilmesi
gerektiğini gördüm. Hemen çok güvendiğim 112’ i Acil’i aradım. 10 dakika içersinde
geldiler. Üç tane genç görevliyi görünce kendimi tanıtarak hastamızın
tansiyonunu ölçtüğümü ve çok yüksek olduğunu söyledim.
İçlerinden birisi de tansiyonunu ölçtü. Evet,
yüksek diye onayladı. Ben daha önceki 112 Acil Servis’in neler yaptığını bilen
birisi olarak, ağızdan veya enjeksiyon yolu ile ilk müdahaleyi yapacaklarını
beklerken birbirlerine bakarak “Hastayı hastaneye götüreceğiz” dediler.
Bazı bilgiler alabilmek için “İçinizden hanginiz
doktorsunuz?” Diye sordum. Aldığım cevap şaşırtıcıydı. Aramızda doktor yok,
“112 Acil Servislerden doktorlar kaldırıldı” Dediler. Sonuçta hastamızı bir
hastaneye götürdük ve ilk tedavisini orada yaptırıp iki saat sonra eve getirdik.
Bir sonra ki gün yaptığım araştırma bu bilgileri doğruluyordu. Artık 112 Acil
Servislerde doktor olmayacaktı. Artık özel eğitim verilerek ATT ( Acil Tıp
Teknisyeni) olarak yetiştirilen elemanlar 112 Acil Servis’te görev yapıyormuş.
Bu değişim halkımızın ihtiyaçlarına ne kadar cevap
verecek kuşkuluyum. Bu uygulama değişikliğinin eski dönemlerde olduğu gibi 112
acil Servis’i hasta nakli aracı haline getireceğini sanıyorum.
Neden çok güzel bir hizmet veren sistem
değiştirilir? Anlamıyorum. Neden bu değişimden halk bilgilendirilmez?
Bilmiyorum. Bu ülke ne zaman “Ben yaptım oldu” alışkanlığını terk edecek? Merak
ediyorum. 112’e kimsenin ihtiyaç duymamasını diliyor ve 112 de ki değişimin,
neleri götürüp neleri getireceği konusunun çok tartışılacağını sanıyorum. 112’ye
ihtiyaç duymayacağımız sağlıklı günler dileğiyle..
/Sadi SUBAŞI
26 Mart 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder