Samsun benim memleketim. Selanik yakınlarındaki
Sarışaban’ın Çeyleyik köyünden, Samsun’un Aşağıçinik köyüne yerleştirilmiş bir
mübadil ailenin torunu olsam da, benim memleketim Samsun’dur. Ben burada
doğdum. Burada doydum. Geleceğine dair umutlarım zaman, zaman azalsa da bu
şehri seviyorum.
Hani insan sevdiği biri için ‘’Ayağına taş
değmesin’’ diyerek, ona iyi dileklerini anlatmak ister ya.
Benim, Samsun için duygularım da öyle. Bu şehri
korumaya çalıştığım gibi, yaşanan olumsuzluklardan ise derinden etkileniyorum. Havasının
kirletilmesine mesela çok üzülüyorum. Buna rağmen, şehrimi kirleten
fabrikaların iptal edilen ruhsatlarını yenilemek için belediye başkanlarının iş
takipçiliği yapmasına ve bunun karşılığında hibe edilen lüks makam aracını
kabul etmesine ifrit oluyorum. Mesela kumsalımızın insan eliyle yok edilmesi
gibi bir duruma üzülüyorum. Oğlum ve gelinim bayramı Samsun’da geçirdiler.
Onlarla birlikte Dereköy sahilinde yazlığı bulunan bir yakınımın bayramını
kutlamaya gittik. İzmir doğumlu gelin kızıma Samsun’un sahilini göstermek için
şehre dönerken sahil yolunu kullandım. Kullanmaz olaydım. Sahile yaptıklarımızı
görünce, bir Samsunlu olarak gelin kızımdan utandım. Kendime kızdım. Bayramı
kendime zehir ettim yani.
‘’Seyirci kalmadın, sen yazdın, gazeten yazdı’’
diyeceksiniz belki. Gazetem manşetleriyle, ben ise yazılarımda, yapılanlara
tepkimizi koyduk ama direncimiz sahili kurtarmaya yetmedi maalesef. Özellikle
Çatalçam’ın güzelim kumsalının kayalarla doldurulmuş olduğunu görünce yüreğim
kanadı.
Temmuz ayındayız ama Çatalçam’daki yazlık evlerin
çoğu boş. O evleri yaptırmak için insanlar, yüz binlerce lira harcamış ama bu
günlerde yazın en kavurucu sıcakları yaşanıyor ama insanlar hala yazlıklarına
taşınmamış. Birçoğuna da ‘satılık’ tabelası asılmış.
Önceki gün Mimarlar Odası Şube Başkanı İshak
Memişoğlu’nun feryadını manşete taşımıştı Hedef HALK. Aynı gün, Hedef HALK’la
birlikte Samsun medyasında AK Partinin Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan’ın, çevre bilincine dair açıklamalarını
içeren haber vardı. Sayın Vekilin çevre bilinciyle ilgili tespitlerine katılmamak
mümkün değil. Çevre bilincini, biyolojik çeşitlilik, yenilenebilir enerji
kaynakları ve yeşil alanların korunması gibi bir bütünün içinde kabul ettiğini
anlatmış Çiğdem Hanım. Bu haberi okumaya başladığımda, bu bilinçte bir
milletvekilimizin iktidar partisinin yönetim karoları içinde olmasına Samsun
adına çok sevindim önce.
Ve fakat. Sahilimize yapılanlardan hiç söz etmemiş
olmasının hayal kırıklığını da aynı anda yaşadım.
Çiğdem Hanımın bu konudaki suskunluğunu, sahili bu
hale getirenlerin AK Partili olmasına mı bağlamalıyım bilemedim.
/Ragıp GÖKER
10.07.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder