Samsun bir süredir Köy-Tür haberleriyle
çalkalanıyor. Sinan Çakır, önceki gün bazı gazeteleri arayarak, firmasının
battığı yönünde haberleri yalanlamış. ‘’Batmadım, buradayım’’ demiş. Sinan
Çakır ve şirketleri batmasın elbette. Kendisini, buğday pazarında dükkanları
olduğu zamandan beri tanır ve iyi biri olarak bilirim. Şehirde ‘’Samsun firması
olan Köy-Tür’e sahip çıkalım’’ şekline kampanya girişimlerine tanık oluyorum.
Bu iyi bir şey ama öncelikle yanlışı düzeltmekte
yarar var. Köy-Tür bir Samsun markası değildir. Mersin’de de Köy-Tür var,
İzmit’te de ve daha bir çok şehirde, Köy-Tür’ün tesislerini görmek mümkündür
aslında. Köy-Tür 1983 yılında Türkiye Kalkınma Vakfı tarafından oluşturulmuş
bir Türkiye projesi olarak doğmuştur. Köy-Tür, yaklaşık 20 yıl önce de batma
durumu yaşamış, bu nedenle Sinan Çakır zor durumdaki Köy-Tür’ün Samsun
tesislerini alıp işletmeye başlamıştı. Samsun’un yapması gereken aslında
Köy-Tür’ü, kurtarmaktan çok, Sinan Çakır’ı kurtarmak olmalıdır.
İflas erteleme talebinin kabul edilmemesi
nedeniyle, zor bir ihtimal olduğu düşünülmekle birlikte, bunun olmasını çok
isterim.
Çok kişinin bunun için gayret göstermesine de çok
sevindiğimi söylemeliyim. Fuat Köktaş, birkaç gün önce, üreticilerle bir
toplantı yaptı biliyorsunuz. Toplantıda muhtemelen bu konu konuşulmuştur. Dün
Kemal Zeybek’te konuyu Meclis kürsüsüne kadar taşımış. Bu krizde batan paranın
ne kadar olduğunu tam olarak bilmiyorum ama Zeybek 200 milyon liralık bir
bataktan söz ediyor. Demem o ki, herkes Köy-Tür adı üzerinden Sinan Çakır’ı
kurtarmak istiyor. Bazıları belki kendisini kurtarmaya çalışıyor olabilir ama
Samsun ekonomisi adına bir iş adamının battığına dair haberlere ilk defa
reaksiyon gösteriliyor. Bu da iyi bir şey.
Ama ben aslında aynı gayreti Sinan Çakır’da
göremiyorum. O gazetelere yaptığı açıklama fazla bir şey ifade etmiyor. ‘’Batmadım,
bir yere de gitmedim, buradayım’’ derken bile açıklamayı uzaktan yapıyor. Bana
çok inandırıcı gelmediği gibi muhtemelen muhataplarında da bunun, gaz almaya
dönük bir girişim olduğu algısı uyanmıştır. Dostum Sinan Çakır, inandırıcı
olmak istiyorsa Samsun’a gelip bir basın toplantısıyla neler olduğunu ve dahası
bu durumdan kimseye zarar vermeden nasıl çıkacağını anlatmalıdır.
Çünkü öyle anlaşılıyor ki bu durum Sinan Çakır’ın
batması, ya da batıyor olmasından öte bir durum ifade ediyor. Bütün endişe
aslında Sinan Çakır’la birlikte, bu işten kimlerin daha zarar göreceği üzerinde
yoğunlaşıyor. Bu son kriz aslında bir Samsun gerçeğiyle yüzleşmemizi de
sağlamış oluyor. İster tesadüf deyin, isterse beceriksizlik, şehrin sanayisini
ve ticaretini yönetenler, son yıllarda peş peşe batıyor. Sonrada oturup, Samsun
ekonomisinin neden gelişemediğini konuşuyoruz. Hani ‘’Kendisi himmete muhtaç
dede, gayriye nasıl himmet ede’’ denir ya, kendi işini batıranlar, başkasının
işini geliştirmesine nasıl yardım edecekse.
/Ragıp GÖKER
18.12.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder