Duymuş ya da görmüşsünüzdür. Samsun'a Türkiye'nin
en büyük golf tesislerinden biri yapılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz
bu dahiyane projesinden ötürü öylesine gururlu ve mutlu ki "Golf projesi
şehrimizi dünyada ses getiren bir kent haline getirdi." dedi geçen hafta. Bütün
dünya "Samsun'un golfü var" diye yıkılıyor. CNN'de BBC'de bırekink
niyuvslerde hep Samsun'un golfü!
Hele Samsunlular olarak gözümüze uyku girmiyor golf
de golf diye. Yıllardır nasıl da sıkıntısını çekiyorduk bu golfsüzlük illetinin
anlatamam! "Bu tesis ile birlikte Samsun, golf alt yapısına sahip şehirler
kategorisine girdi" diyor Başkan Yılmaz. O kadar rahatladım ki. Öyle
üzülüyordum ki ne olacak bu Samsun'un golf altyapısız hali diye. Sonuçta golf
bir şehrin olmazsa olmazı! Nasıl yaşayalım biz bu şehirde öyle golfsüz golfsüz?
Sayın Valimiz de eksik olmasın Başkanımız kadar golfperver.
“Golf turizmi zenginlere de hitap eden bir turizm
dalı, çok fazla para bırakıyor. Ama golf ile uğraşan sporcular dünyanın en
zengin sporcularıdır. Golf zengin sporu değil ama zenginleşilecek bir spor
dalıdır. Ayrıca bir araştırmaya göre 60 yaş ve üzeri insanların golf ile
uğraşan insanların kalp krizi geçirme oranı yüzde 90 azalıyormuş. Önemli olan,
Karadeniz Bölgesi’nde hele Samsun’da deniz dolgusu ile golf sahasının
oluşturulması belki pahalı maliyet oldu ama Samsun’un böyle bir değere
kazanması Samsun’a sınıf atlatacak kanaatindeyim” demiş kendileri.
Valinin ne dediği çelişkilerden, düşük cümlelerden,
anlatım bozukluklarından pek anlaşılmıyor ama bunda Valimizin suçu ya da eksiği
yok. Bunlar hep golfsüzlükten! Halbuki Valimiz şapkasını giyip alsa eline golf
sopasını ne anlatım bozukluğu kalacak ne çelişki. Ne diyor Yusuf Ziya Başkan:
"Fiziksel ve zihinsel olarak faydaları
tartışılmaz. Golf size doğada, temiz havada, gürültüden uzak, kuş sesleri
içinde iki üç saat yürümenizi, arkadaşlarınızla oynayarak sohbet etme imkânı
sağlar. Sosyal tarafı da cabası. Golf öncelikle size kendi kendinizi terbiye
etmesini öğretiyor, bu terbiye kurallarının dışına çıktığınızda hemen sizi
cezalandırıyor. Golf sporunda 1 puan kazanacağım derken 3-4 puan
kaybedebiliyorsunuz. Kısaca bu spor çok büyük hırs yapmamayı, kanaatkâr olmayı
öğütlüyor. Hayat da öyle değil mi?"
Bunlar ne ki? Hele bir golf sahamız bitsin, ne
güpegündüz şehrin göbeğinde öldürülen doktorlar olacak, ne de sokak ortasında
birbirine kurşun sıkan insanlar.
Hepsinin eline birer golf sopası verilecek. İlla kavga edeceklerse de
golf sopalarıyla etsinler. Bu golf sahasını eleştirenleri de hiç anlamıyorum
doğrusu!
Golf sahası için harcanacak su miktarı yıllık 1
milyon metreküpmüş. Olsun! Samsun'da sudan bol ne var? Koskoca Samsun'da su
bitecek değil ya? Etrafımız deniz. Su biterse çekeriz denizden olur biter.
Ayrıca golf sahası için doldurulan denizimiz de öyle boş boş niye dursun ki? Neymiş
efendim golf sahasının yapımında ve korunmasında kullanılacak kimyasal ilaçlar
(1 hektar
için 21 kg )
suya ve toprağa zarar veriyormuş. Golf sahasının çimleri için heba edilecek
gübre miktarı tarım için kullanılandan kat be kat fazlaymış.
Cici golfün şehrimize katacakları, üçer beşer
atlayacağımız prestij basamakları, belediye şirketlerinin şey yani pardon
Samsun'umuzun kasasına akacak çok milyon dolarların yanında şuncacık zararın ne
önemi var ki? İki üç yüz kilo kimyasal kullanılacak, iki üç milyon metreküp su
harcanacak diye zenginlerimiz şey yani pardon
halkımız ata sporumuz golften mahrum mu kalacak? Allah yazdıysa bozsun!
Kulak asmayınız siz bu çevrecilere sayın büyükler.
Masrafı, toprağı, suyu falan
umursamayın. Ne lazımsa harcayın. Yeter ki golfsüz kalmasın Samsunumuz.
Kurtarın bizi bu cehaletten medeniyetsizlikten. Hatta siz en iyisi eliniz
değmişken tüm Samsun'u golf sahasına çevirin. Ortasına da kendi heykellerinizi
dikin! Dikin ki asırlarca hiç unutmayalım sizi! Saygılar!
/Emre SEVEN
21.12.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder