Bayram bir büyük kutlamadır; Kutlu bir başlangıcı Kutlu
bir olayı Kutlu bir birlikteliği kutlu bir sonuçla bağlamak, bir armağan gibi
yaşamaktır. Aidiyet çerçevemizi idrak ederek sahiplenirken de kutlama,
dolayısıyla da bir kutsiyet atfetmektedir. Bir başka açıdan aidiyetlerinizin
bize sahip çıkması, bizi ve çevremizdekileri başkalaşmaya karşı korumak; kim
olduğumuz hakkında bilinç tazelemektir Bayram. Kültürlerin sosyal dokusu,
siyasi haritasıdırlar. Kutladığınız şey,
sizi bir başkası tarafından tanınır yapar.
Kısa bir tarihi seyrüsefer ile meramımızı anlatacak
olursak: Kaşgarlı Mahmut Divar adlı eserinde bayrama Oğuzların ‘Beyrem’
dediğini, eğlenme-gülme-sevinme günü olarak tanımlandığını yazar. Bir çok
kaynak da kutlanan ilk bayram olarak Hun Türklerinin Beşinci Ayda
kutladığı Bahar Bayramı öne çıkar.
Birçok tören gerçekleşir; At Yarışları gibi bir çok müsabakalardan da
bahsedilir. Ayrıca bu bayramda dinî âdet olarak
da Yaratıcı Gök Tanrı ve kutsal
sayılan Yer için at kurban edilirmiş. Uygur Türklerinden 5 grup birleşerek, Çin
in kuzeyinde büyük bir tören yaparlarmış. Onlarda bu törende önce Gök Tanrı ya
kurban sunar sonra da şarkılar söyleyerek eğlenirlermiş. Özel olarak belirtmek
gerekirse bu kutlamalarda genç kızlarımız ayak topu (futbol) oynarlarmış.
İslamlaşma süreci ile geleneksel bayramlar bir
kenara bırakılmamış çeşitli adlarla bir
çok boyda süregelmiş, bununla birlikte Milli ve Dini Bayramlar olarak ayrı ayrı
tanımlar kullanılmıştır. Sosyolojik olarak kendileşerek dönüşüm gerçekleşmiş
yani. Bu gün bir çok köy ve kasabada dini Bayramlarımızda da milli bayram kutlama reflekslerimiz tezahür
etmiş, ahali toplu yemekler, toplu eğlence törenleri ile kültürel kodlarını
korumuştur. Ne ki, küreselleşme
yaklaştıkça o mevzilerde tek tek kaybedilmektedir. Dini Bayramlarda Ümmet bilinci Milli
Bayramlarda Millet Bilinci adeta kol ve bacaklarımız olmuştur. Koruyup kollamak
gelecekte var olup olmamamızı belirler. Onun içindir ki, dini olanı dini
çerçevede ve aslına uygun olarak ve de
mümkünse aslına halel getirmeyecek milli kültürü de ekleyerek kutlamak
boynumuzun borcudur.
Ramazan Bayramımıza, Ramazan Bayramı denir. Kurban
Bayramımıza, Kurban Bayramı… Onlara yeni yeni isimler vererek sulandırmak da
doğru değildir, yaşadığımız milli kültürün etkisinden kurtarmak da. Küreselleşme
yeterince hırpalamıştır, dahasına soyunmak ne aklın ne vicdanın karıdır. Unutulamamalıdır
ki; bir çocuk için bayram, ona alınan hediyedir. Bir yetişkin içinse artık
sadece tatil… O da her meslek de değil Gazetecisiniz mesela Ne mümkün Bayram
tatili yapmak Asker, Polis ve daha nice kamu görevlileri; görevlerinin başında
giriyorlar bayrama. Allah kolaylık versin. Hepinize hayırlı, sağılık ve huzur
için de ulaşacağınız nice bayramlar diliyoruz. Ramazan Bayramımız kutlu olsun efendim. Güzel
günlere uyanın Sağlıcakla kalın
/Uğur DEDE
18.07.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder