Sağlık alanının nasıl siyasi şov malzemesi olduğunu
bu seçimlerde de gördük. Yok, görmedik
derseniz billboardlara, TV reklâmlarına, siyaset yapanların söylemlerine
bakıverin. Tekkeköy’ü karış karış bilirim. Son zamanlarda dostlarım,
tanıdıklarım ve hastalarım veya onların yakınlarının solunum sistemi ve kalp hastalıklarına
yakalandıkları haberlerini alıyorum. Kanser olguları haberleri çok sıklaştı. Hava
Kirliliği sorunu, başta Termik Santraller olmak üzere sanayi tesislerin olumsuz
etkisi yıllardır konuşuluyor. Bu konuda bilimsel raporların sayısı 10 ‘unu
geçti. Resmi olarak TÜİK Hava istatistikleri bakarsanız, Tekkeköy’ü ve orada
yaşan insanlarımızı nasıl bir tehlike yaşadığını görürsünüz.
Genel olarak havadaki kirleticilerin sağlığa
etkileri şöyle toparlanabilir;
*Solunum fonksiyonlarında bozulma
*Solunum sistemi hastalıklarında artış
*Kronik solunum sistemi hastalığı olan kişilerin
hastalıklarının alevlenmesinde artış
*Kronik kalp hastalığı olan kişilerin
hastalıklarının alevlenmesinde artış
*Kanser insidansında artış
*Erken ölüm insidansında artış
Ekolojik sağlık karşısındaki en büyük düşman olarak
sayısız hain vardır: aydınlamacı akıl, türcülük (speciesism), modernite ve
modernleşme, bilimsel/teknolojik rasyonellik, materyalizm (hem dar hem geniş
anlamıyla), teknolojik gelişme (ilerleme), çok uluslu şirketler (özellikle
petrol alanında), dünya bankası, ataerkillik, kapitalizm, serbest piyasa, özel
mülkiyet, tüketicilik (çoğunlukla sözüm ona kuş beyinlice olanından), devlet
iktidarı, emperyalizm, müdahaleci ve akılcı olmayan bürokratlar, askeri-sinai kompleksler,
cehalet, umursamazlık, küstahlık, miyopluk, akılsızlık ve benzerlerinin her
biri veya bazı kombinasyonları. (Harvey, 2011, s:264.)
Teknoloji, bir kere kar ve verimlilik kaygılarına
tabi “teknik” bir mesele olarak görülmemeye başladıktan sonra farklı kaygılar
(karşılıklı tanıma, emeğin özgürce seçimi, bütünün parçası olma, yeterlilik,
organik ilkelere uygunluk, vb.) ön plana
çıkacaktır……….
Ekolojik üretimde teknoloji meydana getirmek ve
teknolojiyi kullanmak, daha çok ekosistem oluşturma ve ekosistemlere katılma
hedefiyle yürütülen işlerdir. Teknolojinin toplumsal düzenleyicisi, ….,
kullanım değerlerinin artırılması, buna bağlı olarak ihtiyaçların yeniden inşa
edilmesidir. (Kovel, s:274)
Sermaye teknolojiyi, unsurlarından biri olduğu
toplumsal ilişkilerin bütününden yalıtmak ister. Ekolojik üretimse işin içine
teoriyi de katar ve onun en büyük kaygısını karşılıklı bağlantı alanlarının
tamamı oluşturur. Dolayısıyla, bir makinenin veya tekniğin ekosistemlerin
hayatına tümüyle katıldığını görmeye başlamak demek, onu mübadeleden ayırmaya
ve gerçekleşmiş bir kullanım değeri oluşturmaya başlamak demektir. Ekolojik
söylemde buna “uygun teknoloji” denir; doğayı insani yollarla sahiplenmemizi
sağlayan bir teknolojidir bu. ((Kovel, s:275)
Sonra bir politikacı açılıyor? Samsun’a toplam bin
150 yataklı şehir hastanesi yapılacak. Şehir hastanesinin içinde 100 yataklı
yüksek güvenlikli adli psikiyatri, 150 yataklı fiziksel tıp ve iyileştirme, 300
yataklı kalp damar cerrahisi ve göğüs hastalıkları, 200 yataklı onkoloji, 400
yataklı kadın doğum ve çocuk hastalıkları bölümleri olacak.
*Tekkeköy’de yıllık kanser olan kişi sayısı nedir?
*Tekkeköy’de çocuk solunum infeksiyonları niçin
iyileşmiyor?
*Tekkeköy’de özellikle Selyeri civarında KOAH sıklığı
nedir?
*Tekkeköy’de solunum hastalıkları sıklığı nedir?
*Tekkeköy’de Pnömoni sıklığı nedir?
***
Bu sorulara cevap veremezsek, buna yönelik
çalışmalar yapmazsak, bunlara neden olan Termik santralleri kaldıramazsak, yani
koruyucu sağlık hizmetlerini sunamazsa,
Çevre-İnsan-Hastalık üçgenini kavrayamazsak Daha çok HASTANE Yapım haberi
alırız.
/Cem ŞAHAN
24.05.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder