Samsun’da sağlıkta dönüşümün en mağdur ettiği gruptu
Romanlar. Bu konuda bir rapor hazırlarken
bizim gazetede çalışkan arkadaşımız Mihriban’ın haberi çıktı karşıma. Sağlıkta Genel
sağlık sigortası primlerini ödeyemedikleri için sağlık hizmeti alamayan binlerce
Roman vatandaşımız var Samsun’da.. Reçete yüzdelerini ödeyemeyen yüzlerce Roman
vatandaşımız.. Sağlığın tüm sosyal belirleyicilerinde ÖTEKİ pozisyonlarındalar.
*işsizlik *Yoksulluk *Sağlıklı ortamlarda barınma *Eğitim vb.
Daha önce altını çizdiğim Rapordan bu doğrultuda
öncelediklerim: Samsun’da pek çok Roman standartların altında özelliklere sahip
yerlerde yaşamaktadır. Sağlıksız çevre koşulları ve mülkiyet güvencesinin
olmaması bu çalışmada belirlenen ana problemlerdir.
Samsun’daki Romanların eğitim konusu alarm
sinyalleri vermektedir. Okul devamsızlığı ile başarı oranlarının düşük olması
ve okuldan küçük yaşta ayrılmaları esas endişe verici nedenlerdir.
Samsun’da bulunan Roman çocuklar için ayrı okul
uygulaması bulunmamasına rağmen, bu çocuklar öğrenim gördüğü okullarda okul
mevcudunun büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Romanların genel olarak düzenli bir işe veya sosyal
sigortaya erişimleri bulunmamaktadır. Bu dışlanmanın sebepleri arasında düşük
eğitim seviyesi, iş için pazarda gerek duyulan becerilere sahip olunmaması,
geleneksel iş alanlarının azalması ile birlikte önyargı ve ayrımcılık
bulunmaktadır. Romanlar kayıt dışı ekonomi içerisinde çok çeşitli işlerde ve
genellikle de geçici işlerde çalışmaktadırlar.
Roman nüfusunun genel sağlık durumu iyi değildir ve
bu husus standartların altında bulunan barınaklarının durumundan
kaynaklanmaktadır. Buna ek olarak, sağlık hizmetleri gibi hizmetlere erişim
Romanlar için kişisel kimlik kartlarının olmaması nedeni ile sınırlı olmakla
beraber bu problemin gerçek boyutu bilinememektedir.
Romanlar Türk toplumu içerisinde önyargı ve stereo
tip imajından mağdur olmakta, bu da iş, kiralık ev ve eğitim konularında
ayrımcılık ve dışlanma ile karşı karşıya kalmalarına yol açmaktadır.
Samsun’da yaşayan Romanların TOKİ 200 Evlere
yerleştirilenleri mutsuzdur ve bu mutsuzluklarını TOKİ konutlarına
yerleştirilmelerine bağlamaktadırlar. Önceki yerlerinden (sanayi de derme çatma
da olsa kendilerine ait bahçeli evlerden) çıkmış/çıkarılmış olmanın yaşam
biçimlerini derinden etkilediğini söyleyen Romanlar, sürekli göçe zorlanmanın
kendilerinde gelecek kaygısı, güvensizlik yarattığını vurgulamışlardır.
Samsun kent merkezinde her iki Roman mahallesinde
yaşayan çocukların eğitimde kalma süreleri oldukça kısadır. Bu mahallelerde
eğitime dâhil olmanın en önemli nedeni “zorunlu” olmasıyla ilgilidir. Ayrıca
okula devam eden çocuklar için ödenmekte olan paranın da, çocukların okula
gönderilmesinde “motive” edici olduğu söylenebilir. Ancak bu mahallelerde ne
anne-babanın, ne yakın çevrenin ve ne de eğitime dâhil olan çocukların
eğitimden beklentileri bulunmamaktadır. Bu beklentisizliğin birden çok nedeni
vardır.
Çalışanların çok büyük oranda (%88) sigortasız
çalışmakta olduğu görülmektedir. Çalışılan iş alanları ise ayakkabı boyacılığı,
temizlik, kâğıt toplayıcılığı ve hurdacılık olarak sıralanmaktadır. Bu işler
kayıt dışı istihdamın karakteristik işleri olup iş piyasasının periferinde
kalmalarına yol açmaktadır.
Bu çalışmaların sonucunda Romanların en temel
sosyal haklardan ortalama vatandaşlar kadar yararlanamadıklarını
göstermektedir. Barınma, eğitim ve istihdam temelli sosyal haklara
erişememeleri “sosyal dışlanmanın” tezahürü olarak ele alınabilecek nitelikler
göstermektedir. Sosyal dışlanma şu tezahürlerle karakterize edilebilir
gözükmektedir.
Yıllarca hiçbir şey üretmeyin bu vatandaşlarımızın
için, sonra da hatıra fotoğrafı çektirin onlarla..
En azından biraz Vicdan..
/Cem ŞAHAN
29.05.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder