23 Mart 2015 Pazartesi

Samsun’da Kültürel Alanda Artıları Ve Eksiler

Samsun’un Osmanlılar tarafından alınmasından öncesi dönemlerde sırasıyla, Gaşkalar, Paflagonlar, Hititler, Frigyalılar, Krimmerler, Lidyalılar, Persler, Bizans, Selçuklular, Rumlar ve Cenevizliler gibi çok değişik devletlerin işgaline uğraması nedeniyle tarihi boyunca değişik medeniyetleri de bünyesinde yaşatmıştır.

Böylesine değişik kültürlerle harmanlandığı için Samsun çok zengin kültür mozaiğine sahiptir. Ne var ki tarihinden gelen bu güçlü kültürel zenginlik, bu istilalar sırasında çıkan yangınlar ve 1970’lerden sonra kültür düzeyi yüksek Samsunluların büyük kentlere göç etmesi, onların yerini değişik kırsallardan gelen eğitimsiz ve kültürsüz bir yapının alması ile sona ermiştir.

Samsun son yirmi yıldır yakın geçmişinde kaybettiklerini yeniden yaratma çabasını göstermektedir. Buna rağmen, yapılan güzel işlerin yanında hala bazı yanlışların yapılıyor olması üzüntü vericidir.

Bugün ki köşe yazımda bu doğrular ve yanlışlardan bir demeti sizlerle paylaşmak istiyorum.


Doğrular:
Atatürk Kültür Merkezi; Uzun bir bekleyişten sonra hizmete giren AKM Samsun’un kültürel etkinliklerine canlılık getirmiştir. Bir yandan Devlet Opera Balesi Müdürlüğü’nün sahneye koyduğu Opera ve Bale sunumları ile klasik müzik konserlerine, diğer yandan da her geçen gün sayıları artan Türk Sanat Müziği Korolarına ev sahipliği yapmaktadır. Samsun açısından gurur duyulacak bir başka şey de, özellikli izleyici gerektiren bu yapıtlarda salonun hınca hınç dolmasıdır.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Atakum ’da yaptırılan Atakum Kültür Merkezi de AKM’NİN karşılayamadığı sanatsal etkinlikler yanında, sosyal içerikli toplantılara da ev sahipliği yaparak çok önemli bir eksiği gidermiştir. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Samsun Ticaret ve Sanayii Odası’nın Büyükşehir Belediyesi ve Valilik desteği ile Tekkeköy’de gerçekleştirdiği Samsun Ticaret Merkezi de çok önemli etkinliklerin yapılmasına zemin hazırlamıştır.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın, tarihçilerin Terme bölgesinde yaşadıklarını yazdıkları Amazonlar Efsanesini yaşatmak amacıyla Batı Parkta yaptığı “AMAZON KÖYÜ” yerli ve yabancı turistlerin ilgi alanı olarak Samsun’un kültür ve turizmine ivme kazandırmıştır.

Amisos Tepesin de Samsun’un eski tarihini simgeleyen kalıntıların bulunduğu mağaraların ve çevresinin düzenlenerek teleferik hattı ile de Batı Park’a bağlanması, burayı yerli ve yabancı turistlerin ilgi alanı haline getirilmiştir.

İlkadım Kenti Samsun’u simgeleyen bir müze olan “GAZİ MÜZESİ” de geçtiğimiz yıllarda bir sivil toplum kuruluşu tarafından Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin de desteği ile yeniden yaratılmış ve eski virane halinden kurtarılarak yerli ve dışardan gelen ziyaretçilerin hayran kaldığı bir kültür merkezi haline getirilmiştir.

Yine geçtiğimiz yıllarda Atatürk’ün Anadolu’yu işgalden kurtarmak için başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın ilkadımı atmak üzere 19 Mayıs 1919 da Samsun’a geldiği Bandırma Vapuru’nun birebir örneği yapılarak Doğu Park’ta hizmete alınmış ve burası da Samsun’un en önemli tanıtım ve kültür merkezlerinden birisi olmuştur.

Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919 da Samsun’a ilkadımını attığı iskelenin bulunduğu yerde yaptırılan temsili iskele ve Bandırma Vapuru maketi ile Mustafa Kemal ile Samsun’a çıkan silah arkadaşlarını hatırlatan portrelerinin yer aldığı sunum Samsun’un tarihine ve kültürüne ışık tutmaktadır.

Samsun’un tarihini yansıtan eski evlerinin ardı ardına kişisel çıkarlara kurban edildiği bir dönemden sonra elde kalanların geç de olsa korumaya alınması ve “Acem Tekkesi” ile başlayan yenileme çalışmalarının devam ediyor olması umut verici gelişmelerdir.

Yanlışlar:
Samsun’da yıllar önce kurulmuş ve Samsun Folklorunu araştırma alanında eşi bulunmayan tek kuruluş olarak çok önemli hizmetler yapan bir kuruluş ne yazık ki kapanma noktasına gelmiştir. Sözünü ettiğim kuruluş, Anadolu Folklor Vakfı Samsun Şubesi’dir. Bu vakıf 1985 de Valiliğin Fuar Birliği aracılığı ile tahsis ettiği Yaşar Doğu Spor Salonu yanında ki bir salonda hizmet veriyordu. Başında tanıyan herkes tarafından destek gören Hikmet Gürcan’ın bulunduğu vakıf, yıllardır köylerde yaptığı özverili çalışmalarla Samsun türkülerini araştırmış ve bilinmeyen onlarca Samsun Türküsünü gün yüzüne çıkarmıştır. Yine kırsalda yaptığı araştırmalarla köylerde ki kadınlarımızın çeyiz sandıklarını inceleyerek Samsun Folkloruna ait yöresel giysileri topluma tanıtmıştır. Folklor kurslarında yetiştirdiği folklor grupları ile yurt dışında katıldığı birçok yarışmada birincilikler alarak Samsun’un ve ülkemizin tanıtımını yapmıştır.

Bu kuruluş şimdi kapanma noktasına gelmiştir. Nedeni ise, bulundukları yerin Bütünşehir Yasası ile Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne geçmesi sonrası, burasını boşaltmak zorunda bırakılmasıdır. Çalışmalarını yapabilecekleri bir yerin gösterilmemesi ve böyle bir yeri kendi imkânları ile sağlayamamaları nedeniyle seksene yakın öğrencinin bulunduğu Anadolu Folklor Vakfı kapatılmak üzeredir.

Düne kadar yapılan törenlerde başka yörelerin oyunlarının sergilendiği Samsun’u, derlediği Samsun Folklorunun örnekleri ile bu ayıptan kurtaran bir vakfın kapanması, Samsun kültürü adına çok büyük kayıp olacaktır. Umuyorum kentimizin yöneticileri bu vakfın kapanmaması için bir çözüm bulacaklardır.

Samsun, başlangıçta özetlediğim tarihinden gelen çok zengin kültür birikimlerini hoyratça harcamış ve günümüze taşıyamamıştır. Konsolosluklar kenti Samsun, 1950’li yılların öncesinde, Türkiye’de İstanbul dışında hiçbir kentte bulunmayan konser ve tiyatro salonlarına da sahip bir kenttir.

Ne yazık ki Samsun yalnız bunları kaybetmekle kalmamış, kentlerin geçmişte ki tarihini ve medeniyetini anlatan kalesini de imar yanlışlarına kurban etmiştir. Son günlerde Saathane bölgesinde yapılan düzenlemeler sırasında ki kazılarda Danişmentliler tarafından yapılmış olan Samsun Kalesinin uzantıları ortaya çıkmış ve Samsun Müze Müdürlüğü’nün müdahalesi ile gözetim altına alınmıştır. Şimdi Samsun Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu toplanarak burası ile ilgili alacağı kara beklenmektedir.

Ama üzülerek söylemek isterim ki, korkarım bu durdurma işlemleri bir şekilde aşılacak ve burada ki düzenlemeler devam edecektir. Böylesine umutsuz oluşum bundan 4-5 yıl öncesine dayanan bir deneyime dayanmaktadır. Bir Pazar sabahı avukat bir arkadaşım arayarak hiçbir yetkiliye ulaşamadığı için bir tarih katliamına seyirci olmak zorunda kaldığını söyleyerek yardım istedi. Arkadaşımın iş merkezinde bulunan bürosuna evrak almak üzere geldiği sırada, hemen yanlarında yapılan temel kazısın da gördüğü manzara tam bir tarih katliamıydı. Kazı da kale surları çıkmış ve iş makineleri aracılığıyla bu kale surları parçalanarak kamyonlara yükleniyordu.

O tarihlerde Sam-Sev Başkanlığı görevini sürdürüyordum. Hemen İl Kültür Müdürünü arayarak durumu bildirdim. Geçte olsa kazı durduruldu. Ama burası Samsun’du. Ne oldu? Nasıl oldu? Bilmiyorum. Birkaç gün sonra kazı devam etti ve inşaat tamamlandı. O günlerden aklımda kalan şey, bu kentin bir yöneticisinin, “Bu kalenin aynısını yapacağız” Olmuştu. Saathane’de çıkan kale surları, işte bu yok edilen kale surlarının devamıdır. Belli ki o sırada daha önce yapılan binaların da temelleri altında bu surların uzantıları yer almaktadır.


Sonuç: 
Samsun kültürü adına sadece iki tanesini belirttiğim bu yanlışlar, Samsun’un hemen her sorunun da ortaya çıkmaktadır. Bu yanlışların altında yatan neden ise, bu kenti yönetenlerin bu kente yeterince sahip çıkamaması ve ortak akla önem vermeyen “Ben yaptım oldu”  anlayışıyla kenti yönetmeleridir. Bu dün de böyleydi. Ne yazık ki, bugün de böyle..

Anadolu Folklor Vakfı’nın yaşatılmasına ve Samsun Kalesine ait buluntuların korunmasına yönelik kararlar, umutları yeşertecek veya Samsun günlük çıkarlara kurban edilmeyi sürdürecektir.

Samsunlular, lütfen bu süreci dikkatle izleyiniz. Yorumunu sonra da sizler yapınız. Güzel şeylere tanık olacağımız bir hafta dileğiyle.

/Sadi SUBAŞI
23.03.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder