Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz'ın, bazen 'ön görüyle ilgili söylediği' sözleri eleştiriyorum.. Çünkü
'işler normal giderken' haklı gibi görülse de en küçük bir terslikte 'her şey
alt üst oluyor'.. Büyük bir ihtimalle bizlere kırılıyorlardır.. Ama sonra haklı
çıkmak istemiyorum.. Çünkü haklı çıkmamız demek Samsun'un zarar görmesi
anlamına geliyor.. Çok örneği var..
Daha Belediye Başkanlığı'nın ilk
yıllarında AKM'nin önüne yapılan alt geçit için 'Şehirler arası karayolunun
altına alt geçit mi olur' diye eleştirmiştik.. Hem de deniz seviyesinin
altında.. Kendisi karayolcu olduğu için 'Bize ondan daha mı iyi bileceksiniz'
diye eleştiri yapanlar olmuştu.. Alt geçidi su bastı.. Astarı yüzünü geçti.. Hatta
su basmayı bırakın, engelliler için giriş vardı, çıkışı yoktu, koca İstanbul
medyasına kepaze olduk.. Komik geçit koydular adını.. Sonunda karayollarının
müdürü de 'söyledi'. Karayolunun altına alt geçit olmaz..
Samsun'un alt yapısının zayıf olduğunu
defalarca yazdık.. Aşırı bir yağmur yağarsa patlar bu dedik.. Defalarca
patlamıştı zaten.. Dereler ıslah edilmiyordu, eleştirince de 'Büyük başkan o
siz daha mı iyi bileceksiniz' diye eleştiri alıyorduk.. Yazık.. 14 can gitti
Samsun'da..
Samsunlu tanınan bir iş adamı ve aynı
zamanda Yusuf Ziya Yılmaz hayranı olan kişi "Sen öyle yazarken kızıyordum
ama o sel olunca, hak verdim sana. Geleceği görememişler, ihmal etmişler"
dedi.. İsmi bende saklı kalsın.. Sıkı fıkı dost sayılırlar.. Biliyorsunuz,
Samsun'u geleceğe hazırlıyoruz diyorlardı ve hatta bunları seçim afişi bile
yaptırmışlardı..
Samsun'da güzel olan şey yok mu
elbette var.. İyi hizmetleri de var Samsun'da Başkan Yılmaz'ın.. Bana göre en
büyük sorunu en çok övündüğü şey'.. 'Geleceği görememesi'.. Yani öngörü
noksanlığı.. Çevre düzenlemesi, kentin gelişmesinde
açılması gereken bulvarlar, görsel güzellikler, cafeler, sosyal alanlar
konusunda 'sıkıntı yok'.. Ama gelecekle ilgili yaptığı hemen hemen her öngörü
nedense patlıyor.. Ya da karşısına olumsuzluk olarak çıkıyor..
Şimdi bugünlerde susuzluktan söz
etmeye başladı ya Başkan Yılmaz.. İşte yine bir öngörü eksikliği bu.. ESM
Başkanı Müşfik Veysel Erdoğan, bu konuyu dile getirdiğinde Samsun'da su sorunu
diye bir şey yoktu.. Barajlar boşalıyor, önlem alınmalı dedi.. Başkan Yılmaz'ın
bakın o günlere tek açıklaması yok bu konuyla ilgili.. Köylerdeki su
şebekelerinin kötülüğünden ya da hiç olmamasından yakınıyor.. Yani sanki su var
da, şebeke yok ya da çok eski gibi anlatıyor.. Oysa Erdoğan, 'Su bitiyor'
diyor.. Yılmaz, "Suyu nasıl getireceğiz' diye anlatıyor..
Mevsimsel bazı sorunlar var
Vezirköprü'de biraz sıkıntı yaşanıyor diyor.. Taban tabana zıt bir durum.. Kim
haklı çıktı, ESM Başkanı Erdoğan.. Su bitti, şebeke olsa ne yazar.. SASKİ ve
DSİ o zaman su konusunda projeler üretse belki de bu günleri görmeyecektik..
Ama başkan Yılmaz, susuzluk kapıya
dayanınca açıklamak gereğini duydu'.. Vatandaş belki de şimdi konuyu ciddiye
alacak ve suyu daha dikkatli kullanacak.. Ama 'öngörü eksik olunca' son noktada
açıklamalar geliyor ki; o da geç oluyor.. Yani insanın şimdi mi anladınız
diyesi geliyor ama artık bunu yapmak geç.. Çünkü anlaşılan işimiz Allah'a
kalmış.. Ne yapsak acaba.. Başkan Yılmaz'ın da katılacağı bir yağmur duasına mı
çıksak.. Bu da sadece bir öngörü.. Benden değil, çaresizlikten..
/A.Yener
CABBAR
30 Ağustos 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder