Epey bir zaman önceydi. Sevgili Erdoğan KONUŞUK
(Asarcık Akyazı Muhtarı) köydeki ahşap camilerinin Ayaklıalan Köyü’ndeki kilise
kadar rağbet görmediğini hüzünle paylaşmıştı. Elbetteki cami-kilise savaşı
değildi bu. Birkaç yüzyıllık bir kilise kalıntısı ve onu Yunanistan’dan
ziyarete gelen yüzlerce turistin
ilgisine karşın, bin yıllık bir ecdat
yadigari tarihi ahşap cami ve ilgisizlik mukayese edilince; insanın yüreğine
oturan burukluktu paylaşılan. O zamanlar Erdoğan Beyle ilk iş olarak kültür sanat programı yaptığım
Klas TV’nin de ilgi ve katkısıyla 5-10 ve 15 dakikalık kısa filmler hazırladık.
Bu ecdat yadigarının sahipsizliği, biraz olsun dile geldi.
Ancak asıl iş yani çevre düzenlemesi ve cami restorasyonu
başlamamıştı. Bir sürü hukuki sorun vardı. Muhtar her birini tek tek aşarak çok
mesafe katetti ve son çare olarak Sayın Valimiz Hüseyin AKSOY’u ziyaret edip
kendilerine hem konuyu anlatır hem de o vesileyle de hazırlanan CD’den bir
örnek bırakır. Sayın Valimiz konuya hassasiyetle yaklaşırlar. 2 defa Akyazı’daki o ahşap camiyi ziyarete
gider ve inceleme yapar. Peşi sıra Özel
İdare’ye tahsisinin yapılmasını ve buna mukabil projesinin çıkarılarak
restorasyonunun yapılması talimatını verirler. Çok geçmez İstanbul’dan bir ekip gelir ve cami, restorasyon ve çevre
düzenlemeleri için projelendirilir.
Ne var ki bir türlü sonuca varılamaz. Özel
idarelerin kapanarak Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi üzerine ihale
gerçekleşemez. Ancak bu defa da Büyükşehir
Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Ziya YILMAZ devreye girer. Tapuyu Büyükşehir Belediyesi’ne aldırır ve yapılacak
iş olarak öncelik bu ecdat yadigari
ahşap camiye tanınır. Artık sonuç Büyükşehir Belediye Başkanımızın
himayelerindedir.
Gökgöl Camii, sıradan bir ahşap cami sıradan bir
tarihi eser değildir. O bir kültürü temsil eder. O cami ve etrafında vücut
bulan gelenekler, bu milletin kendini ifade etme biçimidir. Cami 1180 yılında
ahşap olarak yapılmış, bu topraklara bu göklere ezanı, namazı getiren Selçuklu
akıncı beylerinin canı kanı emeği göznuru bir eserdir. 1870 yılında ilk kez,
1970 yılında ise son kez tamir görmüştür.
Akyazı Köyü’nde bir bahçe içerisindedir. Bahçenin
etrafı tarla durumundaki arazilerle çevrilidir. Geniş bir alan ortasında yer
alan caminin bir vakıf olduğu ve köydeki birtakım arazilerin gelirlerinin bu
caminin bakımı için harcandığı biliniyor. Zamanla Cuma Camii olarak kullanılmış
olan bu ecdat yadigarı, gün geçtikçe ilgiden uzak harap hale gelmiş ancak
Sevgili Erdoğan KONUŞUK sayesinde adeta hayata gözlerini yeniden açtı.
Birkaç iyi adam, kolları sıvadı kaybolan
gelenekleri, yitip gidecek bir kültürü yeniden inşa etti.
Önce cuma günleri camide yemek vererek Cuma Camii
özelliği hatırlatıldı sonra bayramlarda bahçesinde etkinlik düzenleyerek
gelenekler yeşertildi. Yetmedi bu birkaç iyi adam, her biri kendi keselerinden
her gün kapsamlı iftar programları düzenledi. Kral sofralarını aratmayacak
mönülerle iftar sofraları kurdu her akşam. Yetmedi Kurban bayramlarında cami
bahçesinde Kırkpınar Güreşleri’nde birincilik almış birçok başpehlivanın da
katıldığı güreşleri yeniden canlandırdı.
Ve daha neler neler … Gelin bu kültür mücadelesine malını mülkünü
zamanını emeğini feda etmiş bu birkaç iyi adamı birlikte tanıyalım: Muhtar
Erdoğan KONUŞUK-Ahmet KIĞILCIM-Adnan İYİSON-Necmettin GONCA-Hüseyin
ÇEVRİM-Bayram KARAVİL-Mustafa ALÇIN-Şenol KIĞILCIM-Mustafa GONCA-Muharrem
GONCA-Yaşar İYİSON… Her birinizi saygıyla sevgiyle selamlıyoruz iyi adamlar! Güzel günlere uyanın, Sağlıcakla kalın.
/Uğur DEDE
02.08.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder