Samsunspor'un en önemli rakibi, adeta kabusuydu... Gelişi,
getirilişi bu külübe yapılan en büyük kötülüktü... Ne bir mesleki onuru, ne de
şahsi gurur sahibiydi... Başarısızlığını görmesine rağmen asla kabullenmedi... Kendisini
başımıza bela edenlerden aldığı sonsuz destek ile şımarık zengin çocuğu gibi
davrandı... Aleyhine yazılar yazanları, tezahuratta bulunanları, konuşanları
kısaca eleştiri sahiplerini hep " ti "ye aldı... Her maç sonrası yeni
bir masal dinletti biz kuzucuklara... Yediğimizi, uyuttuğunu zannetti...
Bizler yazdıkça, "gönderin şu hoca
müsvettesini" dedikçe birileri inat yaparcasına görevde tuttu... Başkan
dahil herkes arkasında durdu... Sonunda kıçına tekme vuruldu... Artık
Samsunspor'un belalısı değil... Bu takım küme düşerse en büyük vebali sırtında
taşıyan biri olarak anılacak, başkanı gibi, menajeri gibi, yöneticisi gibi... El
birliğiyle uçurumun kenarına getirdiler koca Samsunspor'u... 5 yılda
küllerinden var olan takımın bir üfleyişle tozunu attırdılar...
Şimdi yeni bir kurtarıcı aranıyor... Ayaklarına
çuvalla para dökülerek... Filmin sonunu hep birlikte göreceğiz... Getirdiği
futbolculardan bilmişliğimiz var marifetini... Büyük menajerin heybesinden
hangi isim çıkacak? Pazara kalmaz çıkartılar ortaya... Atı alanın üsküdarı
boyladığı bir vakitte... Bekleyip duruyoruz elinde sihirli değnek olan yüce
insanı !
Neyse geçelim bunları da maça gelelim... Petkoviç
belasından kurtulan takımın ilk sınavından nasıl bir sonuçla çıkacağı merak
ediliyordu... Tıpkı yeni hocanın isminin ne olacağı sorusunun yanıtının aranması
gibi... Orduspor maçının kahramanlarından Fink'in yokluğu, Uğur'un sakatlığı,
Zenke'nin eksikliği handikaptı... Ev sahibi ekibinin formsuzluğu lehte olan bir
durumdu, sürmesini temenni etmek dudaklardan düşmeyen dua idi...
Manisaspor, on dakika boyunca topa bütünüyle sahip
çıktı... Samsunspor topu gördüğünde meşin yuvarlak filelerle çoktan
buluşmuştu... Devre bitimine kadar oyun orta sahada kördüğüm olmuş, her iki
takım da topa işkence çektirme görevini üstlenmişti... İkinci yarıya her iki
tarafta üzerlerindeki miskinlik tozlarını silkinerek çıktı... Serkan'ın oyuna girişiyle canlanan Samsunspor
rakip kaleyi abluka altına aldı... Saç, baş yolan pozisyonlar bozuk para gibi
harcandı... Ev sahibi ekip Isac ile yakaladığı pozisyonu değerlendiremeyip
farkı açamayınca cezayı Kemal kesti ve takımının ege deplasmanından eli boş
geçmesini önledi... Kazanılan bir puana mı sevinirsiniz ? Yoksa kaybedilen iki
puana mı? Varın bu sorunun yanıtını siz verin...
25 Ocak 2012 Çarşamba
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder