Samsunspor'un iş bilmez yönetimi, güç bela
gönderdikleri çakma antrenörden sonra yerine getirmeyi düşündüğü hoca ile
Petkoviç'te olduğu gibi teslimiyetçi bir sözleşme daha mı yapacak? Yoksa,
" Kardeşim bak, puanımız ve ligdeki yerimiz belli. Elimizdeki futbolcu
kadrosu da bu. Almak istersen, aşırıya kaçmamak kaydıyla, yani fazla para
harcatmadan iki bilemedin üç oyuncu alabilirsin. Bu takımı ligde
tutacabileceğine inanıyorsan at imzanı. Sana şu kadar para, sezon sonunda da
kümede kalırsan şu kadar daha prim. Yok düşerse takım aldığın parayı geri
ödersin. Var mısın yok musun?" diyecek kudrette mi olacak ?...
Tıpkı, geçtiğimiz sezon Konyaspor'un, Yılmaz
Vural'a dediği gibi.. "Küme düşersek bir kuruş yok, düşmezsek 1 trilyon
lira ananın ak sütü gibi sana helal olsun" Vual bu teklife
"evet" deyip, göreve geldi... Sonuçta başarısız oldu, Konya kümeye
gitti, Vural da parayı alamadı...
Bence, dışarıdan bir hocanın gelmesine de gerek
yok... Samsunspor kendi öz kaynaklarını kullanmalı... Burak gibi, Mehmet Ali
Çınar gibi, Hakkı Bayrak gibi isimler elinin altındaysa, pencerenin dışına
bakmaya hacet yok... Bu takıma teknik direktör değil, futbolculara
kaybettikleri moral motivasyonu, öz güveni geri getirecek mental anlamda tedavi
uygulayabilecek isme ihtiyaç var.....
KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIM...
Hayatta megolomanlıkla işim olmadı, ters gelir
şahsiyetime... Ancak, böyle bir zamanda istemeden de olsa "Ben
demiştim" e geliyor konu... Petkoviç'in hoca olmadığını yazarken, futbol
bilgisi iki puanlık sistemde stop eden futbol ulemaları şeytanın avukatlığına
soyunup acımasızca eliştiriyorlardı... Zaman haklı çıkardı beni...
Şimdi hepsi arkama dizilip benimle yatıp kalkıp,
secde ediyorlar... Çarpık, gereksiz, transferlerde de uyarılarda bulunmama
rağmen, kimse takmadı beni... Uğur Boral, örneğinde olduğu gibi... Çocuk sakat,
faydalı olamaz dedim, işte sonuç... Diğer takımlar ara transferde nokta atışı
yaptı... Aldıklarını direk oynatıyorlar, takımlarına katkıları ise ortada...
Ya Samsunspor? Sezon başında olduğu gibi ara transfer de de
sınıfta kaldılar, tam bir fiyasko örneği sergilediler... Samsun'a para sayma
makinesiyle gelenlerden başka ne beklenebilirdi ki? Bunlara inanıp dinleyenlere
artık lafım yok... Ah keşkem diyesim var, Haksız olsaydım da takım bu hale
gelmeseydi...
26 Ocak 2012 Perşembe
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder