"Ben sizin babanızım
Ben ne dersem o olur!"
Diyordu Barbaros Hayrettin...
Bir grup da eşlik ediyordu...
"Öl de baba ölelim... Eyvallah!
Gül de baba gülelim... Eyvallah!
Sev de baba sevelim... Eyvallah!"
***
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın sözleri, bu
komik şarkıyı hatırlattı...
"Ben sizin bakanınızım...
Ben ne dersem o olur!"
Kendi sözüne, kendisi koro yapıyor...
"Tartışın derim tartışırsınız...
Konuşun derim konuşursunuz...
Susun derim susarsınız!"
Ve tüm bunları da "demokrasinin gereği"
olarak tarif ediyor.
Böylece 'demokrasi' yeni bir tanıma kavuşuyor.
***
Neymiş demokrasi?
"İktidarların icraatları karşısında, hiçbir
değerinin olmadığını bile bile fikir üretmek, düşünmek, bunları söylemek ve
tepki koymak!"
Yani Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya
Yılmaz'dan da bir demokrasi tarifi istemiş olsaydık, emin olun kelimeler farklı
da olsa aynı kapıya çıkan söz dizinlerini dinlerdik!
***
Yani...
Canikliler, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Kent
Konseyi, AK Parti Canik İlçe Teşkilatı, Mimarlar Odası, KTÜ'nün inceleme yapan
öğretim üyeleri, tüm STK'lar demokrasinin gereğini yerine getirdi...
Görevleri bitti...
Şimdi icraat zamanı...
Şimdi 'Viyadük'ü (Köprülü Yolu) Samsun'a bir abide
olarak dikme vakti!
Ya seve seve...
Ya da sevmeye sevmeye!
Yakında Samsun için yeni bir de slogan
geliştiririz...
Viyadüklerin
Şehri Samsun!
Yani bu iş
kısaca 'kazan kazan' olur...
Verilen konuşma özgürlüğü (!) ile insanlar
demokrasiyi(!) kazanır...
Samsun, viyadükleri...
Viyadük imalatçıları akçeleri...
Siyasetçiler de bir sonraki seçimleri!
***
Bu arada...
Haydi, iyisiniz yine...
Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz,
cebinden (!) 17 milyon TL ödeyerek yaptırdığı köprülü kavşağın açılışında...
"Köprülü
kavşak vatandaşlarımıza bayram hediyemizdir... Vatandaşlarımız için helali hoş
olsun." dedi.
Yani...
17 milyon
lirayı hepimize helal etti!
Ne diyelim...
Allah razı olsun!
15.11.2011
/Erdem EROL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder