Atatürk’ü anlamak, sevmek sahip çıkmak ve yaşatmak
adına atılan birçok adımın çelişkiler barındırdığına inananlardanım. Sosyal
medyadaki profil resmini Atatürk yapmak, bulmacaların en büyük karesine Atatürk
resmi koymak, ölüm yıldönümlerinde Atatürk’ün sevdiği şarkıları yayınlamak ya
da söylemek olmamalı bu sevginin tanımı. Hayır eleştirmiyorum. Atatürk
sevgisini Facebook hesabındaki profiline Atatürk resmi koymaktan ibaret
sayanlara, bunun yeterli olduğunu düşünenleri anlamıyorum. Hatta daha da öteye
geçip “En büyük Atatürkçü benim” diyenleri…
Oysa sadece sevgi öncesinde ise saygı layık
olabilmek değil midir? Davranışlarınla… Çalışma azminle… Taşın altına el
koymakla doğru orantılı olmalı her sevgi. Yaptığının, elinden gelenin en iyisini
yapmak… Özelinden feragat ederek hatta. Bilen bilir Bafra’da futbol sadece bir
seyir zevki değil, kültürdür. Son yıllarda yaşadıkları kabuslar, gündemlere
siyah bant eşliğinde sürülmüş olmasına rağmen ciddi bir tutkudur futbol.
Osmanlı döneminde filizlenen, Kurtuluş Savaşı
sonrası Kırmızı-Beyaz renklerle kurulan Bafra Kızılırmak İdman Yurdu’ndan 1930
Bursaspor’a kadar uzanan futbol serüveni yaşayagelmiştir Bafra’da. Sadece
profesyonel anlamda değil, amatör ruhla… Yaşıtlarının aksine; kahvehane
köşelerinde oturup baba parası yemektense doğru bildiğini tüm zorluklara rağmen
yaşayan gençler hala var şükürler olsun Bafra’da. Çağrı Tomaç gibi… Sevgili
Çağrı, bu yıl altıncı kez düzenlediği futbol turnuvasını bitmez bir azim ve
inançla sürdürüyor. Öyle ki kazanma hırsının çocuklukla karıştırıldığı bir
atmosferde.
Ağustos başında başlayan ve geçtiğimiz günlerde
finali oynanan turnuvanın isminin 30
Ağustos Zafer Kupası olması ise ayrı bir anlam ifade ediyor. Futbolseverlerin
hem yüksek düzeyde mücadelenin olduğu hem de fair play duygularının ve
davranışlarının ön planda olduğu bir final maçı izleyememiş olması ayrı bir
kayıp hanemde…
Kurumların öncülüğündeki turnuvaların bile
yoruculuğu ortada iken, bunca sürede devam edebilen ve sonuca güzel bir şekilde
ulaşan emeğin alın terinin hakkını vermek gerek. Çağrı Tomaç ve arkadaşlarını
kutlamak gerek. Ayrıca böylesi bir oluşuma “senin başka işin yok mu kardeşim”
ucuzluğunda yaklaşmayan, destek olan sahip çıkan tüm düşünceleri tebrik etmek
gerek. Çünkü bu kültür nasıl olsa birileri yapıyor kolaycılığında olmaya mahkum
olacak. Futbol hatta spor sevgisini puan cetvelindeki yerle kıyaslamak ise topu
taca atmaktan başka bir şey değil…
/Birol BİRCAN
19.09.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder