Biraz gecikmiş bir yazı oldu. Daha önce yazacaktım
ama araya başka konular girince konuyu ele almakta birkaç gün
geciktim.Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz 7.500 kişilik spor
salonunun temel atma töreninde yaptığı konuşmada o bölgede oluşacak yoğunluğa
işaret ederek "Ulaşım problemini çözmek için biz belki de Cumhuriyet Meydanı'ndaki
raylı sistemi buraya kadar uzatmak zorunda kalacağız" demiş.
Öncelikle
"belki" kelimesi üzerinde durmak istiyorum. Talihsiz bir kelime;
belirsizlik ifadesi, Başkan gibi bir mühendise ve kent yöneticisine yabancı
olması gereken bir kelime. Ben o kanıdayım ki bir sürç-ü lisandır, irticalen
konuşmanın kaçınılmaz sonucudur.Sayın Başkan "Hafif Raylı Sistem"
konusunda zaman zaman farklı ortamlarda farklı açıklamalar yapıyor. Bir süre
önce Çiftlik semti esnafıyla yaptığı kahvaltıda sistemi "Liman
Kavşağı-Gaziler Meydanı-Subaşı-İstiklal Caddesi- Uğur Mumcu Parkı-
Kılıçdede" güzergahından geçirmekten bahsetmişti. Kulağa hoş gelse de
kentin gerçeklerine aykırıydı, olmayacak işti ama kendileri söylemiş, esnaf da
dinlemişti.
Başkanın "hattı Tekkeköy'e kadar uzatmak"
söylemi de kulağa hoş geliyor ama olması söz konusu değil. Bir kere hattın
önünde ciddi bir fiziki engel var. Güzergahın Belediyeevleri mıntıkasındaki
doğal yapı sorununu aşmak kolay değil. Başkan Yılmaz'ın bir çözüm olarak ortaya
attığı "mevcut demiryolu hattından yararlanma" önerisi de TCDD
tarafından reddedildi.
İkincisi hat rantabl (verimli) değil. Bu hususu
Başkan Yılmaz da biliyor. Bu konuda yapılmış fizibilite çalışmasının sonuçları
ellerinde bulunuyor. Mevcut hata yolcu bulabilmek için olmadık tedbirlere
başvuran, olmadık yasaklar getiren Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi hem
böylesine bir yatırımı karşılayamaz hem de artacak zararı kaldıramaz. Belediye
şu andaki zararı ve faiz ödemelerini karşılamakta zorlanıyor. 2014'ten sonra
başlayacak olan ana para geri ödemelerinin getireceği yükü düşünmek bile
uykuları kaçırmaya yeter.
Başkan Yılmaz çelişkili açıklamalarla içinden
çıkılmaz hale getirdiği "Hafif Raylı Sistem Projesi"ni artık bir
netliğe kavuşturmak ve bir gün kent içine sokmaktan, bir gün Tekkeköy'e
uzatmaktan, bir başka gün de otogara taşımaktan vazgeçmek durumundadır. Doğrusu
ve yakışanı da budur.
09.09.2011
/Osman KARA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder