İşte size bir iddia: Samsun balık
yetiştiriciliğinde Türkiye’nin lider kenti olabilir. Peki niye olmuyor?
Bürokratik engeller buna izin vermiyor. Kim diyor
bunu? Türkiye Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretim Merkez Birliği ve Kızılırmak Su
Ürünleri Limitet Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Osman Parlak. Osman Parlak
diyorsa doğrudur. Çünkü o hayatını bu işe adadı ve küçümsenemeyecek oranda yol
kat etti.
Osman Parlakın iddiasına göre, balık sektöründe bin
tonun üzerindeki tesisler Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) kapsamına alınması
gerekirken, Samsunda 50 tonluk üretim yapan tesislere ÇED uygulanıyor. Bu durum
yatırımları öteliyor. Sektörün
Samsun-Sinop hattında gelişmemesi için bürokrasinin devrede olduğu
hatırlatmasında bulunan Osman Parlak bakın ne diyor?
Liman avantajıyla birlikte Samsun, Türkiye’de su
ürünleri sektörü açısından en önemli ilimizdir. Nedeni ise Türkiye\deki
balıkçılığın yüzde 50\den fazlasının hamsi olması, balığın Karadeniz\den
çıkması ve çok büyük bir bölümünün de Samsun Limanı\ndan karaya ulaşmasıdır.
Böyle bir potansiyel var. İşleme tesisi açısından Türkiye\nin sayılı illerinden
biridir. Samsun, yetiştiricilik açısından Türkiye\nin 1 numaralı ili olabilir.
Ama bugün bu potansiyel kullanılamıyor. Sebebi de Samsun\da su ürünleri
yetiştiriciliğiyle ilgili başka bir tesis kurulmasına izni verilmiyor.
Samsun\un Sinop ile birlikte 50 bin tonluk balık
üretim kapasitesi bulunduğunu ifade eden Osman Parlak, İki ili bir düşündüğünüz
zaman, çevreyi kirletmemek ve avcıların alanlarını daraltmamak koşuluyla
dikkate alınarak Samsun, yetiştiricilik açısından Türkiye\nin 1 numaralı ili
olabilir. Samsun\un Yakakent bölgesindeki balık üretim kapasitesi 3 yıl içinde
15 bin tonu bulacak. İkinci büyük üretim yapılacak alanı ise Derbent Barajı\dır.
Burada da yaklaşık 10 bin civarında bir üretim gerçekleştirilebilir. Yani en
önemli 2 alanda 25 bin ton üretim yapılabilir. Bu da gerçek ve doğru bir üretim
olur. Üçüncü alan ise Altınkaya Barajı\dır. Şartlar uygunsa 20 bin ton üretim
de Altınkaya Barajı\nda yapılabilir. Altınkaya bir yana Sinop var. Ama Sinop
ile ilgili bürokratik engeller var. Eğer bu üretimlerle ilgili bürokraside
herhangi bir yere takınılmazsa Samsun ve Sinop 50 bin tonluk üretim
gerçekleştirebilir. Ama Sinop\ta avcılık, yetiştiricilik ve işleme tesislerinin
kurulması ve su ürünlerinin üretimine açılması için 6 yıldır bakanlıkları ikna
etmeye çalışıyoruz dedi.
Bürokratik engeller daima oldu ve olmaya devam
ediyor. Bu engeller gelişimimize darbe vuruyor ama bir türlü önüne geçilemiyor.
Geçilecek gibi de görünmüyor. Bence özellikle AK Parti Samsun milletvekilleri
Osman Parlakın iddialarını değerlendirmeli ve ortada böylesine ciddi bir sorun
var ise gidermeli. Söz konusu balık üretimi ise yetiştiriciliğine olanak
sağlayalım ve üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balığa hasrete son
verelim. Bu sektörü de geliştirip canlandıralım. Hem kazanalım hem de
kazandıralım. Ne dersiniz?
Müteahhitler
isyanda…
TOKİ nedir?
Kamu tekeli. İddia Müteahhitler Federasyonu Samsun
Şube Başkanı Atıf Yiğitten. Sayın Yiğit, TOKİ karşısında müteahhitlerin yok
olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduklarını söyledi. Daha ilginci, önlem
alınmazsa mahalle bakkalları gibi yok olacaklarını öne sürmesi.
TOKİ ne yapıyor?
Başta haksız rekabet ortamı yaratıyor. Bunu yaparken
de devletin tüm imkanlarını kullanıyor. Devlete ait her ne varsa özelleştirme
adı altında elden çıkarıldığı günümüzde TOKİye sıra gelecek mi bilinmez ama
yapılan açıklamalara bakılırsa pek elden çıkarılması düşünülmüyor. TOKİ, mantar
gibi konut üretecek, vatandaş da alabilmenin uğraşısını verecek. Ya işlerine
sekte vurulan müteahhitler ne olacak? Onlar ortaklıklar kurup güçlerini
birleştirebilirler ama şu unutulmasın ki devlet desteğinden yoksun bu avantaja
sahip TOKİ ile baş etmeleri zor. Bu böyle biline.
Kanalizasyon
işi ne oldu?
Samsunun göç alan ilçesi olan Atakum’da konutlaşma
hızla devam ediyor. Sahilden dağlara doğru konutlar yükseliyor. İyi de
konutların hızla yükseldiği bu yörelerde kanalizasyon sorunu ne zaman
çözümlenecek? Altınkum, Çatalçam ve Taflan yöresi kanalizasyon sorununun çözümü
için birkaç yıl önce başlatılan çalışmalar ne oldu? Kanalizasyon çalışmaları
bir türlü gerçekleştirilemeyince cadde ve sokaklar da kentlere yakışır biçimde
ne yazık ki yapılamıyor. Nedeni, bu gün bu cadde ve sokaklar asfaltlansa, parke
taşı döşense, kanalizasyon çalışmalarıyla kazılacak olması. İyi de bu böyle mi
kalacak? Büyükşehir ne güne duruyor?
Her evdeki foseptik çukurlarına zorunlu olarak
yenilerinin eklenmesine devam mı edilecek? Bu tür sorular sürekli yinelenmesine
rağmen, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz neden bilgilendirme
gereği duymaz? Yoksa bizlerin öğrenmesinin kendilerine zarar vereceği bir durum
mu var?
Biz merak ediyoruz, ya siz?
/Avni DEMİR
02.06.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder