Bugün Samsun’un Vezirköprü, Ladik, Asarcık,
Salıpazarı ilçelerindeki ve köylerindeki çocuklar Kronik(süreğen) yoksulluk
çemberi içindedirler. Yoksulluk, yalnızca ekonomik anlamı olan bir terim
değildir. Bugün uluslar arası literatürde bahsedilen ‘’modern yoksulluk’’
kavramıdır. 16.yüzyılda Avrupa’da bugünkü iktisadi modelin çıkmasıyla yaşanmaya
başlayan bir olgudur. Modern yoksulluk, kapitalizm ile birlikte tarımın terk
edilmesi, insanların topraklarından kopması, artan kentleşme ile birlikte ele
alınmalıdır. Yoksulluk sürecinin arttığı, gelir adaletsizliğinin
belirginleştiği 1980-2009 dönemini değerlendirdiğimizde Türkiye’de 1980 de
%50’nin üzerinde olan tarım istihdam oranı, 206 da %27’e düşmüştür.
Çocuk yoksulluğu KIRILGANLIĞI içerir. Kırılganlık
kavramı, en çok korunma gereksinimi içinde olma durumunu ifade eder. Bu kavram
zayıflık, korunmasızlık, güvencesizlik ve temel insani gereksinimlere erişememe
gibi somut biçimleri içinde barındırır. 1990 lara kadar yoksulluk, maddi
zenginlik biçiminde maddi boyutuyla tanımlanırken, son zamanlarda kırılganlık
ve sağlık-eğitim ve çevreden yararlanma gibi temel yeteneklerin
yapılabilirliğinin olamaması şeklinde farklı ölçütler bu tanımda ön plana
çıkmaktadır.
Bu boyutuyla Samsun’un kırsal ilçelerinde çocuk
yoksulluğu kentsel kazanımlar üzerinden tekrar tanımlanmalıdır. Vezirköprü’de
çocuk kırılganlığı nedir? Asarcık’ta çocuk kırılganlığı nedir? Ladik’te çocuk
kırılganlığı nedir?
Kronik yoksulluğun, salt ekonomik haklardan yoksun
olma değil, aynı zamanda uzun süreli, nesilden nesile aktarılan yoksulluk
anlamına geldiği gerçeğini, kronik yoksulluğun geçici yoksulluktan ayıran temel
özelliğin bireylerin bu döngüyü kırıp yoksulluktan kurtulabilme olasılıklarının
çok düşük düzeyde olması ya da hiç olmaması üzerinden gözden geçirmeliyiz.
Son 10 yılda Samsun’da istihdam sağlama şeklinde
biçimlenen kentsel gösterinin, kuru bir politika olduğu, Samsun kırsal gerçeği
ile çakışmadığı, kronik yoksulluk üzerindeki çemberi kırmada etkisinin olmadığı
temel önerisinin mantık dilinde karşılığının ‘’Doğru bir önerme’’ olduğunun,
kabulü ile başlanmalıdır.
Kronik yoksulluğun unsurlarını bilmelidir bu kent. Süreklilik,
Sosyal destekten yoksulluk, Yoksulluğun şiddetli bir biçimde yaşanması, Çok
boyutlu yoksunluk…
Süreklilik, bireyin beş yıl ya da daha uzun süre
yoksul olması şeklinde tanımlanmaktadır. Bu sürenin en önemli özelliği, bireyin
yoksulluktan kurtulabilmesi için gerekli olan yeteneklerini de kaybetmesine
neden olan süre olmasıdır. Yani UMUT yitimidir. Kısaca güç yitimidir.
Samsun İlçelerinde kronik yoksulluğun en temel
unsurlarından biride sosyal destekten yoksunluktur. Bu kavram esasen sosyal
koruma sisteminden yararlanamamayı ifade eder. Tam da burada yoksulluğun
geçenlerde rastladığım bir tanımını da yazmak isterim.’’İnsanların sesinin
olmaması, derdini anlatamamasıdır yoksulluk’’
Sosyal destekten yoksun olma, ayrımcılık, saygı
görmemem ve ihmaller üzerinden şekillenir. Ayrımcılık bireylerin kamu
hizmetlerine, piyasalara ve kaynaklara erişimini engeller. Eğitim, sağlık ve
gelir bakımından yoksul kalmalarına neden olur. Sosyal dışlanma bu sürecin
diğer kavramıdır. Sosyal dışlanma yoksulluğun bir nedeni olabilirken, aynı
zamanda sonucu da olabilir.
Vezirköprü, Asarcık ve Kavak köylerinde yaşanan
‘’Çok Boyutlu yoksulluk’tur’’ Bu insanlar salt gelirden değil, aynı zamanda
sağlıktan ve eğitimden yoksun olma gibi çok boyutlu bir yoksullukla karşı
karşıyalardır.
Kronik Yoksulluk 2012 Raporu Kronik Yoksulluğun
nedenlerini ekonomik, sosyal, siyasal ve çevresel olarak sınıflamaktadır. Bu
rapor ayrımcılık, yüksek bağımlılık, kötü sağlık koşulları, eşitsizlik,
yoksulluk kültürünü SOSYAL NEDENLER olarak, kötü yönetim, güvencesizlik, sivil
toplum örgütleri ve meslek odaları ile şiddetli çatışma ve onarı yok sayma,
bölgesel göçler, küreselleşmeyi SİYASL nedenler olarak göstermektedir. Hani
yaşananlar düşünürse ATLILAR bir gerçeği atlıyor gibi geliyor bana. Bu şehir
yoksul ve yoksundur.
/Cem ŞAHAN
12 Haziran 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder