Ülkemizde geçmişten günümüze süregelen yanlış bir
anlayış var. Belirli görevlere gelen yönetici ve bürokratlar yazılı olmayan bir
kuralı uygulayarak yönettikleri toplumun içersine girmekten kaçınırlar. Bazı
görevler açısından belki toplumla çok fazla iç içe olmak uygun olmayabilir. Bu
tür görevlerde bulunanların ikili ilişkilerinde mesafeli olması da anlayışla
karşılanabilir. Ne var ki, bu anlayışın geniş bir yönetici kesimİ tarafından
uygulanmasının kabul edilebilir bir yanı olamaz.
Örneğin toplumun sağlığından sorumlu bir sağlık
müdürünün sağlık hizmeti verenler ve hizmet alanlarla görüşmesi, sağlık
alanında ki bazı eksikleri birebir görmesini sağlamaz mı? Toplumun
güvenliğinden sorumlu bir emniyet müdürünün, zaman zaman halkın arasına girerek
değişik kesimlerle görüşmesi, onların endişe ve beklentilerini öğrenmesi çok
daha verimli hizmet vermesine katkı vermez mi? Kentlerin yönetiminde birinci
sorumlu valilerin görev yaptıkları kentin caddelerinde gezmesi, toplumla
buluşması gerekmez mi? Bunu yapan kaç vali var?
Samsun gibi ticaretle uğraşanların onlarca sorunla
boğuştuğu bir kentte işyerlerini gezen, onlarla görüşerek dertlerini dinleyen
bir ticaret odası başkanı gören olmuş mudur? Çiftlik Caddesi ve Gazi Caddesinde
ki işyeri sahiplerinin hemen hergün gazetelere yansıyan şikayetlerini yerinde
görmek zahmetine katlanmadan bir meslek örgütü nasıl yönetilir? Anlamak zor. Bu
tür ilişkileri yeterli olmasa da her şeye rağmen en çok yapanlar belediye
başkanlarıdır. Onların da halkın içersinde olduğu zamanlar oldukça sınırlıdır. Oysa
bir yağmurda sokak ve caddeler ne hale geliyor ? insanlar ne zorluklar yaşıyor
bunları yerinde görmek gerekmez mi?
Kaldırımların kırık dökük hallerinden, en ufak
yağmurda kırık karaoların altından fışkıran çamurlu sularla üstü başı çamur
olan insanlardan ne derece haberdarlar? Bu eksikleri yerinde görseler,
inanıyorum ki çoğu çok da basit olan onarımlar veya iyileştirmeler yapılır diye
düşünüyorum. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere bazı alt belediye
başkanlarının zaman zaman önemli caddelerdeki işyeri sahipleri ile toplantılar
yaptığı biliniyor. Oysa, ilgi bekleyen öylesine çok mekan var ki.. Örnek vermek
gerekirse, benim de bölgem olan Samsun’un en önemli tarihi caddesi Mecidiye’nin
Gazi Müzesi önünden başlayan, Cumhuriyet Meydanına dönen ve alt geçitle devam
eden bölgesinin öylesine ilgi ve bakıma ihtiyacı var ki, bunların ancak yerinde
görülebileceğine inanıyorum. Bu bölgede ki alt geçidin bakımsızlık ve kaderine
terk edilmiş hali Samsun’a yakışmıyor mu? Bu geçit çağdaş bir ışıklandırma ve
onarımla, hatta giriş çıkışlarının yeniden düzenlenmesi ile içersinden geçen
insanı ürküten görüntüsünden kurtarılamaz mı?
Eskiden sadece Pazar günleri işgal altında olan
Mecidiye Caddesi, artık haftanın her günü saat 16.00’dan sonra işgal ediliyor. Bir
tarafında modern bir çarşı yapılacak, hemen yanı başı kaderine terkedilecek. Bu
çarpıklığa göz yummanın çağdaş kent anlayışı ile nasıl bağdaştığını anlamakta
sıkıntı çekiyorum. Bu konu çok değişik kalemler tarafından gündeme taşınmasına
rağmen bugüne kadar dikkate alınmamasının eğer başka bir nedeni yoksa, tek
neden Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu bölgeyi inceleme fırsatı bulamamış
olmasıdır diye düşünüyorum. İşin özeti, caddelerini ve sokaklarını tanımayan
valiler, köylüsüyle buluşmayan, hastayla ve bu konuda hizmet veren işverenleri
dinlemeyen, öğretmen, öğrenci ve velileri ile buluşup onların sorunlarını
öğrenmeyen il müdürleri, ticaretle uğraşan iş yri sahiplerinin ve sanayicilerin
sorunlarını yerinde incelemeyen, üyelerinin sorunlarına eğilmeyen, hatta çoğunu
tanımayan sivil toplum kuruluşu başkanları ile çağdaş bir kent yönetimi
yaratılamaz.
Görev gereği yapılan koordinasyon toplantılarında
kendi aralarında görüşerek, açılış törenlerinde ve kokteyllerde sadece üst
düzey yöneticiler ve toplumun seçkinleri ile bir arada olarak, bir kentin
sorunlarını tanımak ve anlamak mümkün olamaz. Bir kenti doğru yönetmek için o
kentin sokak ile caddelerini ve oralarda yaşayanları tanımak gerekir. O
yörelerde ki sorunların çözüm yollarını o bölgede yaşayanların herkesden çok
bildiği gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır. Yöneticileri ile buluşmuş ve
sorunları çözümlenmeye başlamış bir kentte yaşayabilmek dileğiyle, iyi
haftalar..
/Sadi SUBAŞI
12 Haziran 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder