Gözler bir yandan İnönü'de, kulaklar Antalya'dan
gelecek müjdeli haberdeydi... Umut Samsunspor için samanlıkta kaybolan iğneyi
bulma misali zor bir ihtimaldi... Kırmızı beyazlı formayı sırtlarına çekip,
sahaya çıkan onbir yürekli insan, taraftarının kulaklarına fısıldadığı,
"Biz bitti demeden düşme yok" sözünü belleklerine kazımıştı...
Ligde var olma adına büyük önem taşıyan maçın ilk
kırkbeş dakikası tamamlanıp soyunma odasına gidilirken ev sahibi ekibin
yakaladığı üç net gol pozisyonunu kazasız, belasız geçmenin verdiği mutluluğa,
Antalya'dan gelen Bursaspor'un 2-0'lık önde olduğu haberide eklenmişti...
Antalyaspor'un sahasında yıkılışı, takım üzerinde
doping etkisi yarattı... İkinci yarıda maça daha fazla asılan, yemeden atılacak
bir golün değerini bilen, düşünen taraf Samsunspor'du...
Murat'ın golü zamanlama adına mükemmelden de öte
bir durumdu... Öne geçmenin verdiği avantajı maçın sonuna dek korumak da zor
bir durumdu... Uzatma dakikalarında Beşiktaş'ın yakalayıp kullanamadığı
pozisyon Samsunspor'un lige tutulmasını sağladı...
Yeşil çimenlere terlerinin son damlasını bırakan
kırmızı beyazlı futbolcuları yürekli mücadelelerinden dolayı ayakta alkışlamak
gerek... Uzun lig maratonunun son 90
dakikasına diken üzerinde giren Samsunspor'un kümede kalabilmesi artık
mucizeden de öte değil...
Şampiyon olmak isteyen Fenerbahçe, Antalyaspor'u
yenmek zorunda... Samsun'un da ligde hiç bir iddaası bulunmayan Sivas'ı mağlüp
etmesi gerekiyor...
Daha düne kadar, "Bu takım ne yazık ki
düştü" diyenlerdendim... Sivasspor maçına kadar umudumu, asla pes etmeyen
takımıma olan inancımı sürdüreceğim... Eğer sonuçlar tıpkı dünkü gibi Samsunspor
lehine gelişirse tarih yazan bu ekip spor otoritelerince çokça konuşulacak...
Bir hatırlatma yapmak istiyorum...
3-0 Bursaspor'un galibiyetiyle sonuçlanan maç
sonrası Samsunspor'a kıyak yapmadığı için Ertuğrul Sağlam'ın adını ağzına
besmelesiz ve de abdestsiz alıp, hakkında ileri geri yazılar yazan köşe yazarı
şimdi ne yazacak çok ama çok merak ediyorum...
Varsa bir cevabı, yazsın da biz de okuyalım...
03 Nisan 2012 Salı
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder