Perşembe'den, Salı'ya ne değişti de, bu takım bu
kadar berbat bir futbol ortaya koydu? Asıl cevabı aranması gereken soru bu... Eğer
bunun yanıtı verilebilir, ve de çıkan sonuçtan ders alınabilirse, her şeye daha
olumlu bakmak mümkün olur... Şurası bir gerçek; Samsunsporlu futbolcular ve
teknik heyet Fenerbahçe galibiyetinin tatlı rüyasından uyanmış değildi... Tersi
olsaydı, 6 puandan da öte bir değer taşıyan maça yüksek motivasyon ile
başlarlardı... Ligdeki rakiplerinin Fenerbahçe değil, Karabükspor,
Gaziantepspor, Manisaspor olduğunun bilincinde olurlardı... Tıpkı rakibi
gibi... Ev sahibi ekip, kader maçı olarak gördüler... Kazanamamaları halinde
neleri kaybedeceklerini, kazandıkları taktirde de nerelerde olabileceklerinin
bilinci içerisindeydiler...
Fenerbahçe maçı sonrası yaptığım yorumda, Kalhar
için, "Samsunspor'a atılmış, son kazık" demiştim... Alınganlık
gösterip eleştirenlere, " Yenilen gollerde, yaptırdığı penaltıda ki
hallerini göründe, alın Kelhar'ınızı tepe tepe kullanın" demekten başka
sözüm yok! Mesut hoca, bu takıma stoper değil de, oyun kurucu bir orta alan
oyuncusu gerektiği gerçeğini geç de olsa anlamıştır ya neyse, zaten atı alan
üsküdarı geçti...
Murat bu takımın kaptanı, ilk onbirin
vazgeçilmezi... Dün hayatının belkide en berbat futbolunu oynadı... Ayağına
aldığı her topu ezdi, rakibe teslim etti... İzleyenlerin başında yolmaktan saç
birakmadı... Kötünün de kötüsüydü... Sadece o mu ? Değil elbet... Kalecisinden
forvetine kadar öyle bir takım vardı ki sahada evlere şenlik! Bir takımın
organize bir atağı olmaz mı? Allah aşkına bir söyleyin... Kanatların yoksa
uçamazsın... Zaten hiç kimsenin bu kulvarları kullanmak gibi bir niyeti de
yoktu... Ceza alanı içerisine yapılan ortalar ya kalecinin ellerinde eridi, ya
da duvar gibi savunmaya çarptı... Bir ara, "Hangi takım bir kişi eksik
oynuyor ?" diye bir soruyu aklımızdan geçirdik... Yenen gollere bir bakın,
amatörde bile takımlar böyle komik goller yemiyor...
Kenardan gelen oyucuların katkısını görmek mümkün
olmadı... İyi kapanan, geniş alan vermeyen bir savunmayı geçmek mümkün
olmadı... Farkın bire inmesine neden olan golde Murat'ın şutunun savunmaya
çarparak filelere buluşması beraberlik umutlarını artırsa da uzatma
dakikalarında Zenke'nin yakaladığı pozisyondan sonuç çıkmaması şanssızlık
olarak nitelendirilebilir... Ama şurası bir gerçek ki bu futbolun karşılığı
yenilgiden başka bir şey değildi, öyle de oldu...
07 Şubat 2012 Salı
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder