Dünyanın en eski soygun şekli tefecilik. Tefeci; el
altından yüksek faizle para veren kimse, faizci, murabahacı. Günümüzde
tefecilik devam ediyor. Ülke ekonomisine yolsuzluk suçları kadar büyük oranda
zarar veriyor. İnsanların hayatını karartıp, nice ocaklar söndürüyor.
Tefecilikle mücadele sürdürülüyor ama arzulanan
başarı elde edilebiliyor mu? Bana sorarsanız çok zor. Ekonomik bunalıma
düşenler son çare olarak tefecileri görüyor.
Çıkış ararken batıyor. Ses çıkarabilenler ise devede kulak misali olduğu
için etkin mücadeleye de engel oluyor. Yapılan araştırmalarda tefecilik
olaylarında Samsun ilk 10'da yer aldı.
Yani polis kayıtlarına göre. Ya
kayıtlarda olmayan? Ürkütücü boyutta
olduğu endişesi taşıyorum.
Son üç yılda tefecilik olaylarında artış olduğunu
rakamlar ortaya koyuyor. Tefeciler de hemen hemen biliniyor ama suçüstü
yakalananlar var, yakalanmadan işini yürütenler de. Şikayet eden yok gibi.
Durum böyle olunca tefeciler işlerini kolay yürütebiliyor. Tefecilikten
kaynaklanan bir olay olursa işler karışıyor ama sığrılmaları da kolay
oluyor. Polise yardımcı olunmadığı
sürece tefecilerin ocak söndürmeleri sürecektir. Hele hele yaşanan krizlerde
tefecinin keyfine diyecek yok. Zira krizleri atlatmayı umanlar tefecilere böyle
dönemlerde daha fazla ihtiyaç duyuyor. İhtiyaçlar tefecilerin sayısını,
cirosunu arttırıyor. Yanılıyor muyum, ne dersiniz?
Özel İdare'de
ihtiyaç fazlası işçi yok…
Kamu kurum ve kuruluşlarında ihtiyaç fazlası işçi
dağıtımları beraberinde bazı sorunlar getirse de gerçekleştiriliyor. İşçiler
alışık oldukları kurumdan bir başka kuruma gitme yanlısı değil. O nedenledir
ki, karşı çıkanlar hayli fazla. Her şeye rağmen dağıtım başlatıldı.
Samsun Özel İdare Müdürlüğü'nden de işçilerin
gönderileceği iddiaları üzerine Yol-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı İbrahim
Uzun, "İşçiler gönderilmeyecek" diyerek yüreklere su serpti.
İddialara göre, Özel İdare'den Karayolları'na işçi gönderilecekti. Yol-İş
Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı İbrahim Uzun, tesbit komisyonunun yaptığı
çalışmalar sonucu işçi aktarımına gerek bir durumun bulunmadığının belirlendiği
söyledi. Bu durum işçideki tedirginliği sona erdirirken, çalışmalarda ki
aksaklıkların da önüne geçmesi bekleniyor. Haydi hayırlısı.
Demirtaş'tan
Hilal Kart…
Hani genel seçimler öncesi MHP'nin kozu olarak
ortaya atılan Hilal Kart vardı ya; işte o kart uygulaması Samsun'da İlkadım
Belediye Başkanı Necattin Demirtaş tarafından uygulanmaya başlanacak. Ne işe
yarayacak bu kart? Bu kart işsiz, sosyal yardıma muhtaç vatandaşlar için
düzenlenecek. Bu karta sahip kişiler belirlenen yerlerden temel ihtiyaçlarını
karşılayabilecek. Vatandaşlar Hilal Kart ile ısınma, gıda gibi temel
ihtiyaçlarını da kendi bölgelerindeki küçük esnaflardan temin edebilecek.
Böylece eski sisteme son verilecek, Hilal Kart
uygulaması hayatiyete geçirilecek. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş,
Hilal kart ile alışverişin yaygın marketlerde yapılmayacağını, yerel
marketlerde geçerli olacağını söyledi.
Başkan Demirtaş, böylece yerel esnafa katkı sağlamış olacak. Düşünce
güzel, uygulama gerektiği biçimde yapılabilirse belediye de, kart kullananlar
da, esnafımız da memnun kalır. Bu böyle
biline.
Seyyar
dertli…
Vergi mükellefi olmayan seyyara çalışma izni yok. Zabıta
seyyarları kontrol ederken, özellikle vergi mükellefi olup-olmadığına bakıyor.
Eğer vergi mükellefi değilse yandı. Vergi mükellefi ise gösterilen yerden başka
yerde satış yapamaz. Bir seyyar satıcı yolumu kesti ve "ağabey lütfen
yazın. İşimiz çok zor. Vergi mükellefi olmak kolay mı? 5-10 kavun satarak o vergi
mükellefi giderlerini karşılamak mümkün mü. Sesimizi duyurun ne olur"
dedi.
Seyyarlar hangi kategoriden vergi mükellefidir
bilemem ama sayısız vergilerin yürürlükte olduğu günümüzde vergi mükellefi
olmak hayli zor. Vergisi, stopajı, KDV'si ve daha sayamadığım çokça giderler
seyyarların ödeyebileceği vergiler değil. Seyyarlar bırakın vergi ödemeyi,
muhasebecinin ücretini dahi ödemekte zorlanır.
Seyyarlar da olmalı ve onlara göre mükellefiyet uygulanmalı. Seyyarları
ortadan kaldırmaktansa kazanmalı ve geçinmelerine katkı sağlanmalıdır. Ben böyle düşünüyorum, ya siz?
/Avni
DEMİR
10.10.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder