Tarih, geçmişten geleceğe uzanan bir hafıza
dizinidir. Bir milletin ya da kentin geleceği onun tarihinde kodlanmıştır. Aksi
halde genleriyle oynanmış meyveye dönüşür. Bu anlamda Türkiye'de yakın
tarihimizden günümüze kadar devam eden bazı zorlamalarla karşı karşıyayız. Samsun'
da bunun en bariz örneklerinden birisi fuhşun, ahlaksızlığın ve putperestliğin
sembolü Amazon heykelidir.
Amazon heykeli, Samsunluların alınteri ve
emeklerinin ürünü ile kültürlerine ve tarihlerine yapılmış en büyük
saldırılardan birisidir. Samsunlular er-geç tarihlerini ve kimliklerini rayına
oturtacaklardır. Suyu mecrasından başka yerlere akıtmak isteyenler
yanıldıklarını göreceklerdir. Nitekim geçen hafta Çarşamba günü SAGEM' DE OMÜ
öğretim üyelerinden Cafer Sadık Yaran Bey'in yaptığı konuşma bu rayın çizgisini
gösterir durumdaydı. Yaran Hoca'nın konuşmasında " Samsun
Mevlevihanesi'nin de olduğu, dünyada bilinen 45 Mevlevihane bulunduğunu,
Tokat'ın iç bölgede değerlendirilmesi durumunda Karadeniz Bölgesi'ndeki tek
Mevlevihane ‘nin Samsun'da hizmet verdiğini" belirtti.
16.Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Samsun'un
arka planında Mevleviliğin kurumsallaşması fevkalade önemlidir. Hatta
"Birinci Dünya Savaşı sırasına Şama'a giden gönüllü Mevlevi alayına, Samsun Mevlevihanesi Şeyhi Hacı Mehmet Emin
Efendi 38 kişi ile katılmış olması da" önemlidir.
Cumhuriyet meydanı ile Site Camii arasında daha
önce var olan Mevlevihane' nin sembolik de olsa inşaasını inanç ve kültür
türizmi açısından önemli olacağına inanıyoruz. Bu tür bir çalışmayı yapan
değerli hocamız Cafer Sadık Yaran Hocamıza ve bunu Samsun halkına intikal
ettiren ve paylaşan SAGEM YÖNETİCİLERİNE HALKIMIZ, ECDADIMIZ VE TARİHİMİZ ADINA
TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
Selam ve sevgi ile…
13.12.2011
/H. Mustafa
GENÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder