Dayatma ve diretme anlayışının geleceğimize ipotek
koyduğunu, işçi, memur, esnaf, emekli, genç, yaşlı, kadın, erkek hepimizi hiçe
saydığını uzunca süredir gözlemliyoruz. Gücü eline geçirenlerin, vakti zamanı
gelince onu nasıl da acımasız kullandığına şahit oluyoruz. Muhteriz
tebessümlerin, asılsız ithamlara dönüştüğü bir dönemeçte hepimiz başı sonu
belli bu oyunu yeni baştan izliyoruz.
…
Samsun'da hafif raylı sistemin faaliyete geçmesiyle
birlikte kentte ulaşımı sağlayan dolmuş ve minibüs esnafını kaldırmak isteyen
belediye ile dolmuşçu esnafı arasında mutabakata varılamıyor. Bunun üzerine
Büyükşehir Belediye Başkanı dolmuş ve minibüs esnafını kastederek
"Rantçılar rahatsız oldu" açıklaması yapıyor. Sayın Başkan neye dayanarak bunu söylüyor
bilinmez, ama bu ağır bir itham. Bu itham sadece ekmek teknelerinde direksiyon
sallayan dolmuşçuları değil; onların ailelerini ve yakınlarını da zan altında
bırakmıştır.
Bu ifadeyle,
evine ekmek götürmek isteyen, ama Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yoluna
çıkan herkes bundan böyle iflah olmaz bir rantçıdır. Büyükşehir Belediye
Başkanı'nın ağzından çıkan bu acımasız ve talihsiz sözleri sanırım kamuoyu
dikkate alacak ve değerlendirecektir. Ve bu açıklamayla Büyükşehir Belediye
Başkanı, kendi içinde ve etrafında var olan diğer rantçıları -tabii ki varsa- açıklama görevini böylelikle kendi üzerine
almıştır. Kendisine kolaylıklar dilerim.
…
Samsun Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan
Yardımcısı Yusuf Saim Erkan Büyükşehir Belediye Başkanı'nın açıklamasına hayli
içerlemiş olacak, o da bir açıklama yapma gereği duymuş. Açıklamadaki üç husus
dikkat çekici:
"Bu
zamana kadar rantçılıktan hiç bir minibüsçü ve dolmuşçu mahkeme kapılarına
düşmemiştir."
"Dolmuş ve minibüsçü esnafı iddia edildiği
gibi büyük paralar kazanmak bir yana kredi borcu batağı içindedir."
"Bugün minibüsçülerin trafik terörü
oluşturduğunu söyleyen belediye iki yıl içinde binin üzerinde "c"
plaka satmıştır."
Kim rantçı ya da değil, buyurun siz karar verin.
…
Çağdaş bir şehirde ulaşım hizmetleri toplu ulaşım
tarzında olmalıdır. Ancak bu yapılırken geçmişte ulaşım hizmeti veren esnafı
yok saymak, onların ve ailelerinin geleceğiyle oynamak hiç kimsenin hakkı
değildir, haddine de değildir. Samsun'a boydan boya ray döşetenlerin görevi;
hakkını arayanları "rantçılıkla" itham etmek değil, her iki taraf
için de makul olan çözümü üretmektir.
…
Bir şehir içinde yaşayanlarla birlikte
yönetilmelidir. Seçimden seçime sokağa çıkan ve bir daha ortalıkta görünmeyen
seçilmişlerden halk artık vazgeçmelidir. Bu iki cümleyi en azından Samsun için
söyleme gereği duyuyorum. Yaşadığımız şehre sahip çıkma bilinci içerisinde olan
herkesi bu sözlerin arkasında durmaya davet ediyorum. Daha da geç olmadan, ya
da hepten yok olmadan.
…
Tüm dolmuş ve minibüs esnafına ve ailelerine
saygılarımla ve onların ekmek mücadelelerini yürekten destekleyerek.
03.11.2010
/Dr Murat
ERKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder