İnanın, yazmak gelmiyor içimden… Tarifsiz
duygular içerisindeyim… 51 yıldır bu takımı takip ediyorum… Bilinenin aksine
1965 den de gerilere gidip 1927 den itibaren varlığını ispat eden adeta kulübün
canlı tarihiyim desem, hiç abartı olmaz… Gelsin biri ben bu takımda oynadım
istatistiklerimi merak ediyorum dese, ortaya koyacak donelere sahibim… Kaç maç
oynadı, kaç gol attı, kaç sarı kart gördü, kaç kırmızı?
Hepsi uzun zaman alan araştırmalarım
sonunda derlendi toplandı… Zaman zaman da içinde bulundum… Görevler verildi,
layıkıyla yapmaya çalıştım… Her Samsunsporlu gibi benim de sevda ateşi düşmüş
yüreğime yanar durur…
Bugün Menemenspor ile oynanan maçta şunu
düşündüm… “Bu takım ne hale geldi, ne hallere düşürüldü?” Sorusuna yanıt aradım
durdum… Menemenspor kim? Samsunspor ‘un yanında esamesi okunabilir mi? Şu
takımdan fark yiyoruz, futbolu karşısında eziliyoruz… Böyle bir takımı 51 yılın
hiç bir döneminde görmedim… Yazıklar olsun…
Bir kulüp düşünün ki takımının hocası maç
öncesi takımının galip gelmemesi gerektiğini açıklasın… Haklı olabilir, zira
elindeki malın kıymeti harbiyesini görüyor… Her doğru, her yerde söylenmemeli,
sesli düşünmemeli… Söylenildi de ne oldu? İddaa bile etkilendi bu açıklamadan,
bahis oranlarını değiştirdi…
Maçı kazanıp intihar etmedik, ama inanın
intihardan da vahim durumdayız… Seyirci maça gelmedi, futbolcu kazanmakla
kazanmamak arasında gelgitler yaşadı… Gol atsa hoca korkusu yaşayacak! Kazansa,
yönetimle arası bozulacak! Atmaz ise tribünden hakaretler, küfürler yiyecek!
Gençler utandırdı diyemeyeceğim, onları
yetiştirenlerin utanması gerekir… Bir takım ki, İki pas yapamayan, kazandığı
topu rakibe anında teslim eden, ayaklarına hükmedemeyen adeta sokaktan toplanıp
forma giydirip sahaya sürülen bir grup…
Konuk ekip, frene basmasa fark daha da
artardı… Yenilirsin, elenirsin bu normaldir, ama böylesi bir durum
kabullenemez… Daha ne diyeyim? Bilemiyorum…
/Resul
AKÇAY
26.10.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder