Samsun her zaman söylüyorum; talihsiz bir şehir. Nereye
gitsem kiminle konuşsam konu Samsun'a geldiğinde yine bu talihsiz tabloyu
konuşmak zorunda kalıyoruz. Benim tanık olduğum dost sohbetlerinde Samsun
işsizliğin dolayısıyla yoksulluğun kenti haline gelmiş, onu görüyorum. Belki
günümüzde nereye giderseniz gidin benzer sorunlarla karşılaşırsınız. Bu, adeta
küresel ekonominin tüm dünyaya serpiştirdiği bereketsizlik tohumlarının
yeşermesinin sonucudur.
O yüzden bizim gibi ülkelerde işsizler artıyor,
ücretler düşüyor ve daha zor şartlarda çalışmak zorunda kalıyoruz. Emeğin ve
emekçinin tasfiye süreci tıkır tıkır işletiliyor.
Bırakın Türkiye'yi dünyanın neresine giderseniz
gidin küresel ekonominin kölesi olan bütün ülkelerde tablo benzer verileri
içerir. Doğduğum, büyüdüğüm güzel şehrim Samsun'da tablo daha da vahim. Durumun vahametini
artıran en önemli unsur ise Samsun'da yaşayanlarda çok yaygın olarak görülen
umutsuzluk duygusudur.
Samsun yıllarca kendisini temsil eden
siyasetçilerden kaynaklanan ve talihsiz şehir nitelendirmesinden artık
umutsuzluk şehri noktasına gelmiştir. Bireylerin gelecekleriyle ilgili
beklentilerinin azaldığı ya da bittiği noktada yani umutsuzlukta nasıl
davranabilecekleriyle ilgili sanırım herkesin bir fikri vardır. Bu bağlamda son
yılların Samsun analizlerine baktığımızda ticari ve adi suçlardaki artışın,
intihar ve şiddetteki yaygınlaşmanın neden pik yaptığını anlamakta hiç
zorlanmıyoruz.
Yukarıda saydığım toplumsal olgular sadece bir
sınıfa mahsus sayılmamalıdır. Toplumun namusuyla çalışan genç yaşlı, kadın
erkek, sanayici, iş adamı, esnaf, memur, işçi, öğrenci ve tabii ki işsiz
sınıfının da bu olumsuz tablonun içine dâhil olduğunu görüyoruz. Zaman zaman
işittiğim Samsun dışından gelenlerin sahil şeridindeki gezinmelerinin ardından
"şehrin ne kadar geliştiğini güzelleştiğini söylemelerinin" mevcut
tabloya olumlu bir katkı sunabileceğini hiç sanmıyorum.
Galiba buna söylenebilecek en güzel söz; "dışı
sizi yakar içi de bizi." Bir şehir önce kendi içinde yaşayanları mutlu
etmelidir. Bir şehri mutlu etmenin yolu
o şehri kendinden daha çok sevmekten geçer.
05.01.2011
/Dr Murat
ERKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder