Dernek faaliyetlerini geliştirmek istiyorduk.
Sünnet şöleni yapabilir miyiz diye tartıştık. Her çocuk için zengin olsun,
fakir olsun düğün yapılıyordu mahallede. Zengin düğünleri daha güzel ve
kalabalık oluyordu. Yoksulların düğünleri ise daha sönük oluyordu. Ortak bir
düğün hem daha güzel olur hem de yoksulun haset kıskançlık duygularını
dindirirdi. Evet olabilirdi... Yapabilirdik...
İl Sağlık Müdürünü ziyaret ettik. Mahallemizde
yaşayan 30-40 cocuğun sünnetini yapmayı düşündüğümüzü söyleyince bize tıbbi
malzeme ve sünnetçiyi temin edeceğini ayrıca yapacağımız etkinliğe bizzat
katılacağını ve çalışmamızdan dolayı çok sevindiğini belirtti. Sünnet olacak
cocukların listesini yaparken Mali durumu iyi olan arkadaşlarımızın da
çocuklarını şölende sünnet etmelerini, zengini fakiri ile büyük bir düğün
yapmayı önerdik. Dostluklar daha pekişsin istedik. İsteyen zengin aileler
birkaç çocuğun giyim masraflarını da karşılayabilir deyince bütün çocukların
giyimi tamamlanmış oldu.
Mahallenin orta caddesi şölen yeri olarak
hazırlandı. Bir müzisyen grupla az bir bedelle anlaştık. Ses tesisatları ve
müzisyenler yerlerine yerleştirildi. Mahallenin tüm müzisyenlerinden şölene
katılmalarını ve program yapmalarını istedik. Hepsi severek kabul etti. Sokak
şeritler, süsler ve bayraklar ile rengarenk oldu. Boydan boya karyolalar
dizildi. Yataklar düzeltildi. Dağıttığımız süslerle karyolalar da süslendi. Her
karyolaya bir zengin iki yoksul çocuğun yerleşmesini sağladık. Her şey hazırdı.
Tam 36 çocuğumuz sünnet olacaktı. Sabah biz
hazırlıkları sürdürürken üç grup müzik yapmaya başladı. Fasıllar... Şarkılar...
Gümbür gümbür müzik... Tüm mahalle ve Teneke Mahallesi, tüm Romanlar, coluk
çocuk oradaydı. Çok büyük bir kalabalıktı. Herkesin sünet olacak cocuklardan
muhakkak bir akrabası bulunuyordu. Herkes en güzel elbiseleriyle şölen
alanındaydı. Herkes gülüyor, eğleniyor, oynuyordu. Çok oynamak isteyen
olduğundan üç oyun alanı yaptık. Herkes katılsın, oynasın istiyorduk.
Sünnet çocuklarını Yedi Kamyonetle sünnnet turuna
çıkardık. Mahallede bulunan tüm araçlar konvoya katıldı. Mahalleden çıkan
konvoy Çiflik Caddesi'nden geçerken Roman havalarıyla gaza geldi, herkes indi.
Samsun'un en kalabalık caddesinin ortasında, caddeyi kapatarak tüm Samsunlularla
birlikte Roman oynamaya başladık. Muhteşem bir görüntüydü. Polisler geldi.
Neşeye katıldılar ve bize katılarak turu tamamladılar. Mahalleye döndüğümüzde
kalabalık alana sığmıyordu. Tüm Romanlar buradaydı. Herkez şölene sahip çıkmış
neşeyi paylaşıyordu...
Öğleden sonra Sağlık il müdürümüz yanında ekibiyle
mahalleye geldi, oyun alanına çekildi. Oynadı, ama kısa kesti. Sünnet
başlayacaktı. Cocuklar için boş bir evi düzenlemiştik. Masalar sandalyeler
temiz beyaz çarşaflarla hazırlanmıştı. İlk sünneti Aliş oldu, kirveliğini
Koçali yaptı. Sünnet olanlar kucakta karyolaya getirilirken aileleri oyun
alanına oyuna alınıyordu. Akşam saatlerine kadar sünnet devam etti. Müdür bey
erken dönmüştü, ama ekibini bırakmadık. Güzel bir masa güzel bir sofra onlar için
hazırlanmıştı.Tertip komitesi olarak oyun alanına girdik, güzel şeyler yapmanın
hazzıyla oynadık, güldük, eğlendik. Sazlar gece yarısına kadar sürdü. Kimsenin
şölen alanını terketmeye niyeti yoktu. Çocuklar uyumalı diyerek şöleni
tamamladık.
Şölen TGRT televizyonundan görüntülü olarak
yayınlandı. Ertesi gün çok olumlu tepkiler aldık. Taa... Almanya'dan yaptığımız
şöleni televizyondan izleyenler tebrik ediyorlardı. Artık pek çok aile ertesi
yıl yapılacak şöleni bekliyordu... Sünnet şölenini ertesi yıl yine düzenledik.
Canik Belediye Başkanı şölenimize çocuklara birer kol saati ve oyuncaklar
alarak destek verdi. Aynı coşku ve neşeyi tekrar yaşadık....
O yıldan sonra sünnet şölenlerini belediyeler
düzenlemeye başladılar. Tüm beldeyi kapsayan ve mahalleden uzakta yapılan
şölenler çok daha fazla paralar harcanmasına rahmen o ilgiyi toplayamadı.
/Metin
ÖZBASKICI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder