Yıllarca yazdım-çizdim hiç kimseye anlatamadım.
'Amazonlar' dedim olmadı, 'Simenit' dedim olmadı ve 'Kuş Cenneti' dedim o da
olmadı. Karadeniz kıyılarındaki Batıdan Doğuya kadar tüm sahil şeridinde böyle
bir güzelliği göremezdiniz. Orta Karadeniz'in gerdanlığı ve incisi Simenit Gölü
yok oluyor.
Binlerce yıl önce Türklere yurtluk yapan Karadeniz
kıyılarında yaşayan guruplar boylar halinde buralarda yaşamış, şehirler kurmuş.
Simenit Gölü üç ayaktan oluşmakta... Göbek kısmını teşkil eden 2 bin 400
dönümlük Simenit ve onun ayakları Akgöl ve Kargalı Gölü.
Tektonik olaylar sonucu meydana gelen göller
bölgesi tarihçilerin kitaplarına konu olmuş, coğrafya derslerinin ünitelerini
teşkil etmiş ve dünya haritalarında yerini almış tarihî bir göldür. Bu güne
kadar güzelliğini seyreden sadece hayranlığını ifade etmiş. Balıklarını
yiyenler para kazanmayı düşünmüş. Kamışlarını değerlendirenler bölgenin
ekonomik katkısı demiş. Fakat hiç kimse buranın tarihi yönünü ve tabiat
harikasının oluşunu düşünmemiş.
Kapılarını turizme açsaydık, bu gün Antalya ve
Egede ki turistik yerler gibi hep buradan bahsedecektik. Son yıllarda belediye başkanlarının turizme
yönelik çalışmaları hâlâ yürürlüğe konulmadı.
Bölgemizde nedense turizme çok sonra açılması
düşünülen yerler turizm alanına alındı. Yerel seçimler yaklaşırken aday olacak
belediye başkan aday adaylarına buranın ilk kazmayı vurulacak yer olduğunu
düşünerek projelerine almalarını tavsiye ederim. Terme hazinelerle dolu…
Coğrafî konumu çevredeki ilçelere her konuda on çekecek kadar güzel ve müsait.
Kültür ve Turizm Bakanımıza böyle bir tabiat
harikasının unutulmaması için ilçemize gelerek o güzel gölde motorlu kayıklarla
gezi düzenleyip gurup vaktini seyretmesini isterim. O zaman bu gün unutulmuş
tarihe sahip çıkacağınıza inancım sonsuz... Yarınınız bu günden güzel olsun...
/Yetkin
KARAMOLLAOĞLU
2/10/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder