Atakum’da, Türkiş yol ayrımından, Atakum Teknik
Liseye kadar ister kendi aracınızla, isterseniz belediye otobüsüyle servis
yolundan küçük bir seyahat edin. Bu seyahat sizin çok da zamanınızı
almayacaktır. 2 Km .lik
bu hattı çok kısa bir zaman diliminde geçersiniz! Ama daha sonra, ne Samsun’u
bir Büyükşehir, ne de Atakum’u bu büyükşehrin en büyük ilçesi olduğunu kabul
edebilirsiniz. Böyle bir yolun, modern bir kente uygunluğu konusunda kafanızda
türlü çeşitli soru işaretleri oluşur. Hatta böyle bir görüntünün sorumlusunun kim
olduğunu düşünür durursunuz.
Ben bu
yöndeki güzergâha biraz dikkat çekmek istiyorum. Ama, Türkiş yol ayrımından
Bafra yönünde Atakent’e kadar da gitseniz bozuk, yamalı ve de bozulmuş bir
asfalt kaplama manzarası değişmeyecektir. Hele yağmur ve yağışlı havalarda su
birikintileri arasında bir gölcükler bölgesinden geçtiğinizi bile düşünürsünüz.
Birkaç ay
önce yine Atakum’un sahil bandındaki Adnan Menderes Bulvarının da durumunun
aynı olduğunu kent vitrini sayılan, üstelik Turizm iddialarının çok ca seslendirildiği
bu muhteşem kumsal kenarındaki yolun da içler acısı durumda olduğunu yazmıştım.
Uzunca bir zaman geçmesine rağmen göze görünür önemli bir düzelme de
göremiyorum. Hem de turizm sezonuna girilmek üzere olan şu günlerde bile.
Servis yolu olarak adlandırılan bu ikinci yol öyle
sıradan kuş uçmaz kervan geçmez özelliklerinde olan bir yol da değil üstelik.
Üzerinde DSİ gibi, İller Bankası gibi Kamu Kurumları bölge müdürlükleri ile en
az 8 adet banka şubesi, bir yüksek öğrenci yurdu, büyük bir hipermarket, ve yoğun bir yerleşim bulunuyor. Günün ve
gecenin her saatinde yoğunluğu hiç azalmayan Atakum Servis yolu her kimin
kontrolünde ise üzerine vazife edinecek birinin görmesini beklemektedir.
Üzerinde herhangi bir arabayla gidenlerin, araçlarının oynamayan vidası
kalmadığı gibi bel ve boyun fıtığı olanların ise bu yola çıkmamaları ısrarla
tavsiye olunur.
Şimdi
biliyorum ki görev konusunda Karayolları, Büyükşehir veya İlçe Belediyelerinin
sorumluluk sahalarında olup olmaması söz konusu edilecektir ama önemli olan bu
bölgenin şah damarının çalışmasıdır.
Bugünlerde
şehrin tüm yollarında müthiş bir asfalt kesme, kablo kanalı döşeme gibi
insanların tamamını rahatsız eden program yürütülüyor. Nerede ne zaman olduğunu
sadece yetkililerinin bildiği bir program bazı yolları zamanlı zamansız trafiğe
kapatmaktadır. Kapanan yollarda mevcut yol arazlarına bir de bu çalışmalar tuz
biber ekmektedir ki, şehir yaşayanları bu tür çalışmalardan illallah
demişlerdir artık. Yolu bir gün Elektrik İdaresi kapatırsa, yarın Posta
idaresi, öbür gün Belediye bir çalışma yapmaktadır ki ömür bitmekte, ama yol
çalışmaları kesinlikle bitmemektedir. Bu çalışmaların yapıldığı yerdeki
ameliyat dikişleri bir türlü iyileşmemekte, görüldüğü gibi, hatta kalıcı bile
olmaktadır.
Bazı
yolların Belediyelerce önceden iyi bilinen Arnavut Kaldırımı, karo taş veya
kilitli taş sistemiyle kaplanması niçin tercih edilmez anlamakta zorlanıyorum.
Hem lokal olarak, onarımı daha kolay hem de bazı yollara ve semtlere özel bir
karakter dahi veriyor. Bu gün bazı büyük şehirlerimizde öyle yol ve yokuşlar
var ki, hala söylendiklerinde bile o özel dokulu hali öncelikle akla geliyor.
Bugün İstanbul da; Arnavutköy, Çengelköy, Kuzguncukta ki birçok sokak bu
sevimli kaplamalarıyla ilk anda hatırlanıyorlar.
Bölge ve
yerleşim olarak Atakum İlçesi diğer yerleşimlere göre çok daha fazla dikkat
çekiyor. Nüfus olarak zaten kalabalık olan ilçenin turistik amaçlı trafiği de
oldukça yoğun geçiyor. Şimdi ısınan havalarla birlikte ikinci yerleşimlerin de
gidiş gelişleri başlayınca Atakent ten başlayarak Taflan da dâhil olmak üzere
bir feryadı figan da oralardan yükselecek. Zira kış şartlarından hırpalanarak
çıkan bu semtlerin ana arterleri gibi ara sokaklarında da müthiş yol ve kaplama
bozulma sorunları var. Bu günden itibaren yapılacak tespitlerin behemehâl
halli, biraz zorunluluğa dönüşecek.
Haydi bakalım Metin Başkan, şimdi senin yollara
düşme zamanındır. Öncelikle aylar önce de sözünü ettiğimiz Adnan Menderesin
bulvarından başlayarak, şu yol kaplamalarına bir öncelik ver de MODERN ve
MUTENA ATAKUM farkını hep birlikte yaşayalım.
İyi
Haftalar.
03.06.2011
/Sacit ACAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder